Translation of "Okazja" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Okazja" in a sentence and their turkish translations:

To szczęśliwa okazja.

Bu mutlu bir olay.

To dobra okazja.

Bu iyi bir fırsat.

To prawdziwa okazja.

Bu gerçek bir kelepir.

To najlepsza okazja lwicy.

Aslanlara fırsat doğdu.

To będzie wielka okazja.

Bu büyük bir fırsat olacak.

To jest niezwykła okazja.

Bu olağanüstü bir fırsat.

To jest wspaniała okazja.

Bu şaşırtıcı bir fırsat.

Jej najlepsza okazja na zdobycz.

Av indirmek için en iyi şansı.

To dobra okazja, byśmy się lepiej poznali.

Bu birbirlerini tanımak için iyi bir fırsattır.

Bycie ojcem to nie tylko odpowiedzialność, ale i okazja.

Baba olmak bir sorumluluk değil, bir fırsat.

To też okazja na wzmocnienie więzi, które spajają taką dużą rodzinę.

Bu kadar büyük bir aileyi bir arada tutan bağları da sağlamlaştırmak gerek.

Więc mogą nie zauważyć zbliżającego się wroga. To być może najlepsza okazja lwicy.

...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.