Examples of using "Okazja" in a sentence and their turkish translations:
Bu mutlu bir olay.
Bu iyi bir fırsat.
Bu gerçek bir kelepir.
Aslanlara fırsat doğdu.
Bu büyük bir fırsat olacak.
Bu olağanüstü bir fırsat.
Bu şaşırtıcı bir fırsat.
Av indirmek için en iyi şansı.
Bu birbirlerini tanımak için iyi bir fırsattır.
Baba olmak bir sorumluluk değil, bir fırsat.
Bu kadar büyük bir aileyi bir arada tutan bağları da sağlamlaştırmak gerek.
...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.