Examples of using "Prawdziwa" in a sentence and their turkish translations:
Bu gerçek bir kelepir.
O gerçek bir efsane.
Önceki cümle doğru.
Gerçek değişim kişinin kafasının içindedir.
Bu yüzden bu tam bir başkaldırıydı.
- Maalesef, söylenti gerçektir.
- Ne yazık ki, o söylenti doğru.
- Onun hikayesi gerçek mi?
- Onun hikayesi doğru mudur?
Gerçek bir dostluk sonsuza kadar sürecektir.
Onun hikayesi gerçek mi?
Gerçek arkadaşlık paradan daha değerlidir.
Bu söylentinin doğru olup olmadığını merak ediyorum.
Haberin doğru ya da yanlış olup olmadığı küçük bir fark yaratır.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
O kitap gerçek bir destan; bin sayfadan daha uzun.
Gerçekten âşıksam nasıl söyleyebilirim?
Dinozorların aniden yok olmaları hakkında birçok teori var ama gerçek sebep hâlâ belirsiz olarak kalmaktadır.