Translation of "Ojcem" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Ojcem" in a sentence and their turkish translations:

Jestem twoim ojcem.

Ben senin babanım.

Jestem ojcem Toma.

Tom'un babasıyım.

Kto jest twoim ojcem?

Senin baban kim?

On jest moim ojcem.

O benim babam.

Pan Brown jest jej ojcem.

Bay Brown onun babasıdır.

Ruben jest ojcem trójki dzieci.

Rubén üç çocuk babasıdır.

Myślę, że byłbyś świetnym ojcem.

Harika bir baba olacağını düşünüyorum.

On jest ojcem dwójki dzieci.

İki çocuk babasıdır.

Tom jest ojcem trójki dzieci.

Tom üç çocuk babasıdır.

Tom jest ojcem panny młodej.

Tom gelinin babasıdır.

Tom musi być ojcem Mary.

Tom, Mary'nin babası olmalı.

Nie zgadzamy się z moim ojcem.

Babamla aynı görüşü paylaşmıyorum.

On jest moim bratem, nie ojcem.

O benim babam değil, erkek kardeşim.

Tom jest najlepszym ojcem, jakiego znam.

Tom tanıdığım en iyi babadır.

Ona nie wie, kto jest ojcem.

Babanın kim olduğunu bilmiyor.

Tom buduje z ojcem domek na drzewie.

Tom ve babası bir ağaç ev yapıyorlar.

Po prostu staram się być dobrym ojcem.

Ben sadece iyi bir baba olmaya çalışıyorum.

W tamtym stanie nie mogłem być dobrym ojcem.

O hâldeyken oğluma iyi bir baba olamazdım.

On nie jest moim ojcem, ale moim wujkiem.

Babam değil fakat amcamdır.

Ma tyle lat, że mógłby być jej ojcem.

Onun babası olacak kadar yaşlı.

Chciałbym o sobie myśleć, że jestem dobrym ojcem.

İyi bir baba olduğumu düşünmek istiyorum.

Mam nadzieję, że będziesz lepszym ojcem niż ja.

Benden daha iyi bir baba olabileceğini umuyorum.

Masz bliższy kontakt z matką czy z ojcem?

Annene mi yoksa babana mı daha yakınsın?

Bycie ojcem to nie tylko odpowiedzialność, ale i okazja.

Baba olmak bir sorumluluk değil, bir fırsat.

Wygląda na nieświadomego konfliktu między moim ojcem i mną.

O, babam ve benim aramdaki bir anlaşmazlığın farkındaymış gibi görünmüyor.

Człowiek, o którym myślałem, że jest jego ojcem, okazał się kimś zupełnie obcym.

Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.