Examples of using "Imprezy" in a sentence and their turkish translations:
Bir parti olmayacak.
Ben çoğunlukla partilere davet edilmem.
Geçen hafta bir partide Tom'la tanıştım.
Tom iyi bir partiyi sever.
Partiyi erkenden terk etmek istemiyordum, fakat karıma yardım etmek için eve gitmek zorunda kaldım.