Examples of using "Wychodzić" in a sentence and their turkish translations:
- Herkes ayrılmaya başladı.
- Herkes gitmeye başladı.
Ne zaman gideceksin?
Hemen gitmene gerek yok.
Henüz gitmemiz gerekmiyor.
Şimdi yataktan çıkmak istemiyorum.
Asla gitmemeliydim.
Tam evi terk edecektim.
Hemen gitmemelisin.
Şimdi gerçekten gitmemiz gerekiyor mu?
2.30'da ayrılacağım.
bazı garip şeyleri keşfetmeye başladım.
O, telefon çaldığında dışarı çıkmak üzereydi.
Telefon çaldığında gitmek üzereydim.
Zil çaldığında ben tam gitmek üzereydim.
Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.
Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
Hazır olsan da olmasan da, hemen gitmeliyiz.
Dışarı çıkmamalısın.
Canım bu gece dışarı çıkmak istemiyor.
O, biz ayrılmak üzereyken geldi.
Bu gece canım dışarı çıkmak istemiyor.
O akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkma alışkanlığındaydı.
Gitmek üzereydim fakat Tom geldi bu yüzden kaldım.
Evde kalmak dışarı çıkmaktan daha iyidir.
Telefon çalmaya başladığında, Anne evden ayrılmak üzere idi.
Yağmur çiselemeye başladığında evi terk etmek üzereydim.
Giderken kapıyı kilitlemeyi unutma.
Biz tam gitmek üzereyken Tom eve geldi.
O kadar soğuktu ki kimse dışarı çıkmak istemedi.
Partiyi erkenden terk etmek istemiyordum, fakat karıma yardım etmek için eve gitmek zorunda kaldım.
Tom Mary ile çıkmak istemiyordu.