Examples of using "Musiałem" in a sentence and their turkish translations:
- Gitmek zorunda kaldım.
- Gitmem gerekiyordu.
- Denemek zorundaydım.
- Denemek zorunda kaldım.
Ve düşünmek zorundaydım,
Ama nefes almak zorundaydım.
Gitmem gerekmiyordu.
Ben bir hata yapmış olmalıyım.
Bir araba kiralamak zorunda kaldım.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
Her şeyi öğrenmeliydim.
Ama neyse ki gerek kalmadı.
Amerika'ya gitmek zorunda kaldım.
Onu unutmuş olmalıyım.
- Bunu kendi başıma yapmak zorunda kaldım.
- Onu yalnız başıma yapmak zorunda kaldım.
Geri gitmek zorunda kaldım.
Boston'a gitmek zorunda kaldım.
Dövmemi çıkartmak zorunda kaldım.
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
Evde kalmak zorundaydım.
Çocuklara bakmak zorunda kaldım.
Bunu yapmak zorunda değildim.
Her şeyi tek başıma yapmak zorundaydım.
bunu yerde kesmek zorunda kaldım ve ülkelerin kötü görünmemesi için büyük bir çaba harcadım.
Söylemem gerekeni söyledim.
Sana yardım etmek zorunda değildim, ama yardım ettim.
Onu yapmak istemedim ama yapmak zorundaydım.
Tom'u onu yapmaya ikna ettim.
Lisede Fransızca öğrenmek zorunda kaldım.
Gitmekten başka seçeneğim yoktu.
Ben bütün gün yatakta kalmak zorunda kaldım.
Yağmur yağmasına rağmen dışarı çıkmak zorundaydım.
Hava serinleyince kazak giymek zorunda kaldım.
Taksi olmadığı için yürümek zorunda kaldım.
Bilgisayarımı almak için yüz dolar ödemek zorunda kaldım.
O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.
Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.
Tom bana bilmem gereken birkaç şey söyledi.
Taksi yoktu bu nedenle eve yürümek zorunda kaldım.
Ben Varşova'yı terk etmek ve geçimimi başka bir yerde sağlamak zorunda kaldım.
Onların kızgın olduğunu anlamak için Fransızca anlamama gerek yoktu.
Onun tadına bakmamış olabilirim ama onu görmüş olmalıyım.
Arabam bozulduğu için oraya yürümek zorunda kaldım.
Tren o kadar kalabalıktı ki ben bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.
Beni bir saat bekletti.
Kahvemde bir sinek olduğu için, faturayı ödemek zorunda değildim.
Ben o garip yemeği yemeyi denemek için çok cesarete ihtiyacım vardı.
Geçen yaz bir eşekarısı beni soktu ve acil servise gitmek zorunda kaldım.
Ben bir kredi almayı gerekli buldum.
Partiyi erkenden terk etmek istemiyordum, fakat karıma yardım etmek için eve gitmek zorunda kaldım.
Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.