Examples of using "Wcześniej" in a sentence and their turkish translations:
Niçin erken geldin?
Bunu daha önce biliyor muydun?
Erken ayrılalım.
Daha önce istifa etmeliydim.
- Bu hikayeyi daha önce duymuştum.
- Bu hikâyeden daha önce haberim vardı.
Daha önce burada yaşadın mı?
- Sana daha önce söyledim!
- Sana daha önce dedim!
O, bagajını daha erken gönderdi.
Tom erken gelecek.
Neden erken geldin?
Onu daha önce uyarmalıydın.
Çok daha erken söylemeliydin.
Eve erken gel.
Onu bana daha önce söyledin.
Tom daha önce bunu yaptı.
Boston'u daha önce ziyaret ettim.
Size önceden bildireceğim.
Daha önce tanışmadık mı?
Daha önce bunun hakkında konuşmuştuk.
Erken gelmeni istiyorum.
- Neden daha önce aramadın?
- Neden daha önce çağırmadın?
- Neden daha erken aramadın?
Daha önce hiç kayda alınmamış bir davranış.
Haklarında bir şeyler duymuştum ancak onları daha önce hiç görmemiştim.
Onunla daha önce tanıştınız mı?
Yarım saat daha erken ayrılmalıydın.
Bugün erken gidebilir miyim?
Neden daha önce haber edilmedim?
Daha önce onu hiç görmemiştim.
Daha önce burada hiç bulunmadım.
Sen daha önce buraya geldin, değil mi?
Daha önce bunu kimse denemedi.
Daha önce orada değildi.
Daha önce Boston'da bulundum.
Daha önce seni burada görmedim.
Kitabı daha önce okudum.
Onlar oraya iki gün önce gitmişti.
Neden bunu daha önce söylemedin?
Tom bugün erken buradaydı.
Daha önce hiç mango yememiştim.
Tom kısa bir süre önce buradaydı.
- Tom daha erken ayrılmalıydı.
- Tom daha önce ayrılmış olmalıydı.
Tom hiç evlendi mi?
Hiç Tom'un daha önce dans ettiğini gördün mü?
Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin.
Bakın, görebilirsiniz. Burası daha önce işaretlediğim yol.
Ya hiç görülmemiş ya da nadiren şahit olunan bir şey.
Buradan inmeden önce sıkı bir öğle yemeği yemiş olmak istemezsiniz.
Toplantı her zamankinden daha erken sona erdi.
Nancy daha önce bir dev panda görmemişti.
Seninle daha önce karşılaştığımı düşünüyorum.
O, baş ağrısını erken ayrılmanın mazereti olarak kullandı.
Bugün işe erken gitmeliyim.
Yorgun olduğu için erkenden yatmaya gitti.
O, daha önce hiç bu kadar korkmamıştı.
Bugün erkenden yatacağım.
Daha önce hiç yurt dışında bulunmadım.
Dün gece daha erken yatmaya gitmeliydim.
Yorgun olduğum için, erkenden yatmaya gittim.
- Ne kadar erken başlarsak, o kadar erken bitiririz.
- Ne kadar erken başlarsak o kadar erken bitiririz.
Aslında burada daha önce hiç bulunmadım.
Onun hakkında daha önce hiç düşünmedim.
Bunu daha önce yaptığını anlıyorum.
Bunu sana daha kısa sürede vermeliydim.
Bunun imkansız olduğunu sana daha önce söyledim.
Bunu daha önce neden düşünmedim?
Tom daha önce Boston'da yaşadı, değil mi?
İlk otobüsü yakalamak için erkenden ayrıldım.
Sizi daha önce görmemiş miydim?
Yorgundu, bu yüzden yatmaya erken gitti.
Daha önce söylediğim gibi seçeneğim yoktu.
Orada bulunmalarının nedeni, bir yıldan kısa bir süre önce
özellikle de az önce bahsettiğim uykunun derin evresi.
önceki gelişlerinde yolun çok tehlikeli olduğunu söylüyor.
Sen onu bana daha önce söylemeliydin.
Er ya da geç, onun şansı bitecek.
Daha önce bir yerde karşılaşmadık mı?
- Ben gerçekten yorgunum ve erken uyumak istiyorum.
- Çok yorgunum ve erken yatmak istiyorum.
Daha önce sizinle tanışmadım mı?
Keşke onu bana daha önce söyleseydin.
Ben bu balık türünü daha önce hiç görmemiştim.
Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
Tom'un buraya erken geleceğini umuyorum.
Karanlıkta yaptıkları şeyler hiç filme alınmamıştı.
Sigara içmezdim.
İyi bir koltuk almak için oraya erken gittim.
- Tom daha önce oraya asla gitmediğini söyledi.
- Tom daha önce orada hiç bulunmadığını söyledi.
Daha erken çıkmamızın senin için sakıncası var mı?
Treni kaçırdım. Daha erken gelmiş olmam gerekirdi.
Daha önce Tom gibi birini hiç görmedim.
Önce annene sorman gerektiğini sana daha önce söyledim.
Eğer iki dakika daha erken gelseydin, otobüsü yakalayabilirdin.
Ben hâlâ öncekiyle aynı kişiyim.
Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.
Üzgünüm, mektubuna daha erken cevap vermedim.
Tom Mary'nin erken ayrılması gerektiğini söyledi.
Biraz daha iyi görünüyordu, aldırmayı bırakmıştı.
Altı yıl öncesinde Kore’den Arjantin’e
Merakımı daha önce hiç yaşamadığım bir şekilde kabartmıştı.
Hiçbir insanın bağışıklık sistemi bu virüs ile karşılaşmadı.