Examples of using "Zeszłym" in a sentence and their turkish translations:
Geçen hafta yağmur yağdı.
Babası geçen hafta öldü.
Ben onu geçen hafta aldım.
- Tom geçen yıl öldü.
- Tom geçen sene öldü.
O geçen haftaydı.
Geçen hafta onu gördüm.
Geçen ay adresimi değiştirdim.
Ona geçen hafta ödedim.
Geçen hafta tanıştık.
Ben onu geçen yıl satın aldım.
Geçen yıl nerede yaşadın?
Biz onu geçen hafta yaptık.
Geçen yıl nerede çalıştın?
Geçen yıl glokom için ameliyat oldum.
Geçen yıl otisis media hastası oldum.
Geçen yıl çok kar aldık.
Geçen yıl çok yağmur aldık.
Hastane geçen ay açıldı.
Onunla geçen yılın Kışında tanıştık.
Geçen hafta onu seninle tanıştırmıştım.
Geçen sene saçları uzundu.
Geçen yıl Boston'daydım.
Geçen ay Londra'daydım.
Ben geçen hafta meşgul değildim.
Geçen hafta Boston'daydım.
Geçen hafta çok meşguldüm.
Tom onu geçen yıl yaptı.
Geçen yıl Boston'da yaşadım.
O geçen hafta oldu.
O, geçen yıl kanserden öldü.
O, geçen ay Amerika'da idi.
Biz geçen hafta çok meşguldük.
O geçen yıl oldu.
Tom geçen sene çok seyahat etti.
Helen, geçen yıl liseden mezun oldu.
Ben geçen hafta Çince öğrenmeye başladım.
Geçen yıl Japonya'ya gelmeye karar verdim.
Geçen hafta onu yaptığını düşündüm.
Geçen ay Ann ile evlendi.
Geçen hafta burada değildim.
Tom'un geçen sene uzun saçı vardı.
Geçen hafta bir partide Tom'la tanıştım.
Geçen hafta aldığım kitap gerçekten ilginçti.
Geçen hafta ablasını görmeye gittim.
Geçen ay 25 yaşındaki kızımız bir kız doğurdu.
Geçen yıl bizim okulumuz üniformaları kaldırdı.
Tom geçen dönem Fransızcadan başarısız oldu.
Tom ve Mary geçen ay evlendi.
Tom ve ben geçen hafta çok meşguldük.
Bu, geçen hafta çektiğim bir resimdir.
Benim sınıfta geçen yıl Brezilyalı bir kız vardı.
Tom geçen sene birkaç hafta hastanede kaldı.
Geçen hafta sonu piknik için dağlara gittim.
Ağabeyim geçen ay kendi evini inşa etti.
Geçen yıl bir önceki işini kaybettiğinden beri, Tom bir iş aramaktadır.
Geçen hafta giydiğim o siyah eteği bulmaya çalışıyorum.
Tom'un geçen hafta arabasını sattığını biliyorum.
- Geçen hafta ayrıldığından başka bir şey bilmiyorum.
- Geçen hafta gitmesinin dışında bir şey bilmiyorum.
Tom geçen hafta Boston'da Mary'yi ziyaret etmiş olabilir. Emin değilim.