Examples of using "Spotkałem" in a sentence and their turkish translations:
Ona rastlamadım.
Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.
Ben tesadüfen onunla karşılaştım.
Prensin kendisiyle buluştum.
Dün Mary ile buluştum.
- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.
Ben senin kız arkadaşınla karşılaştım.
Bugün Tom'la karşılaştım.
Akşam geç saatlerde ona rastladım.
Orada kimseyle karşılaşmadım.
Onunla tanışan bendim.
Ben onunla geçen kış tanıştım.
Onu önceki gün gördüm.
Onunla sadece bir kez karşılaştım.
Dün ebeveynlerine rastladım.
- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Dün babanla karşılaştım.
- Bil bakalım kimle tanıştım bugün!
- Tahmin et bugün kimle tanıştım!
Onunla hiç karşılaşmadım.
Kafeteryada Tom'la karşılaştım.
İşten sonra onunla buluştum.
Onunla kalabalıkta buluştum.
Rüyada bir kurtla karşılaştım.
Onunla oldukça beklenmedik bir şekilde tanıştım.
Caddede az önce ona rastladım.
Caddede onun babasına rastladım.
Bir kış günü onunla tanıştım.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
Onlarla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.
Dün caddede Mary'ye rastladım.
Amerikalı bir kızla tanıştım.
Eve giderken Tom'a rastladım.
Rüyamda, bir kurtla karşılaştım.
Dün Amerikalı bir öğrenci ile tanıştım.
Eve giderken bir köpekle karşılaştım.
Seninle daha önce karşılaştığımı düşünüyorum.
Onunla mağazada tesadüfen tanıştım.
Onunla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.
Onunla geçen yılın Kışında tanıştık.
Sokakta yürürken, eski bir arkadaşımla karşılaştım.
Yaz tatilinde güzel bir kadınla tanıştım.
İstasyona giderken öğretmenime rastladım.
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
Onunla dün tanıştım.
Şu ana kadar tanıdığım en güzel kızsın.
Tom'la Boston'da görüştüğümüzü hatırlıyorum.
Onunla Tokyo İstasyonunda karşılaştım.
Onunla bir yerde buluştuğumuzu hatırlıyorum.
Tam okuldan çıkarken ona rastladım.
Ben onunla ilk defa dün karşılaştım.
Dün onunla dükkanda tesadüfen karşılaştım.
Geçen gün kentte eski komşuma rastladım.
Ben onunla ilk kez Londra'da karşılaştım.
Ben Tom Jackson adında Kanadalı bir adamla tanıştım.
Bu sabah kimi gördüğümü asla tahmin etmeyeceksin.
Dün havaalanında şans eseri onunla karşılaştım.
Geçen hafta bir partide Tom'la tanıştım.
Londra'dayken Mary ve John'a rastladım.
Üç yıl önce kışın onunla tanıştım.
Birkaç yıl önce kışın ona rastladım.
- Tom ile ne zaman tanıştığımı hatırlamıyorum.
- Tom'la ilk kez ne zaman karşılaştık anımsamıyorum.
Tom'la ilk defa nerede buluştuğumu hatırlayamıyorum.
Onunla ilk kez nerede karşılaştığımı hatırlayamıyorum.
Ben zaten Tom'la tanıştım.
Onu son gördüğümden beri beş yıldan fazla geçti.
Geçen gün partide eski bir arkadaşıma rastladım.
- Bu sabahtan önce Tom'la hiç karşılaşmamıştım.
- Bu sabaha kadar Tom ile hiç tanışmamıştım.
- Bu sabaha kadar Tom ile hiç karşılaşmamıştım.
Dün tanıştığım adam hiç Fransızca bilmiyordu.
Sevmediğim bir müzisyenle hiç karşılaşmadım.
- Mary, şimdiye kadar karşılaştığım en güzel kadınlarından biridir.
- Mary, şimdiye kadar tanıştığım en güzel kadınlarından biridir.
Geçen gün parkta kızla tanıştım ve onu tekrar gördüm.
Seni sevdiğim kadar çok seveceğim birine asla rastlamadım.
Beni senin kadar mutlu eden kimseyle tanışmadım.
Her zaman tıp öğrencilerinin çalışkan ve çok meşgul kişiler olduklarına inanırdım. Seninle tanışana kadar.
Yıllar sonra şans eseri ona caddede rastladım.