Translation of "Bronić" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Bronić" in a sentence and their turkish translations:

Bronić swoich przekonań?

Kendi inançlarınızı savunmayı mı arzulamalıyız,

Bronić ją przed niebezpieczeństwem.

Onu tehlikeden koru.

Tom próbował mnie bronić.

Tom beni savunmaya çalıştı.

Musimy powiedzieć dzieciom, jak się bronić.

Çocuklara kendilerini nasıl koruyacaklarını öğretmemiz gerek.

Ludzie mają prawo by się bronić.

İnsanların kendilerini savunma hakları vardır.

Ale zaniepokojone lub sprowokowane z pewnością będą się bronić.

ama rahatsız edilir veya kışkırtılırlarsa kendilerini savunurlar.

Matka poluje na ryby, więc musi bronić się sam.

Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.

Próbuje przetrwać w środowisku, które zostało zniszczone, i może próbować się bronić.

orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.