Examples of using "Mają" in a sentence and their turkish translations:
Onların birkaç seçeneği var.
Duvarların kulakları vardır, kapıların gözleri vardır.
Onların bir atı var.
Onların ihtiyaçları var.
Seçenek bol.
Fikirler birbirine yakın olduğu için
Kanepeleri aynı türden,
Çünkü başka bir seçenekleri yok.
Onların büyük bir evi var.
Onların pek çok arkadaşı var.
- Onların pek çok ortak yanı var.
- Birçok ortak noktaları var.
Oy vermek onların hakkı.
Kadınların şemsiyesi var.
Yerin kulağı var.
Duvarların kulakları vardır.
Onların nedenleri var.
Onlar zor bir an yaşıyor.
Zamanları yok.
Onların kaç kız kardeşi var?
Suyunuz var.
Zebraların çizgileri vardır.
ve bedensel bilgiye sahiptiler.''
Ayrıca yaprakların ısı verme değeri çok düşük,
Metabolizmaları da inanılmaz yavaş.
Bitkilerin beyni var mıdır?
İnsanların iki ayağı vardır.
- Para konuşur.
- Parası olan konuşur.
Kaplumbağaların dişleri var mı?
İnsanların zayıf hafızaları vardır.
Onların bir sürü öğrencisi var.
Almanya'nın iki tane başkenti vardır.
Almanya'nın iyi futbolcuları vardır.
Onlar bir parti vermeyi planlıyor.
Onların bir arabası yok.
Tavşanların büyük kulakları vardır.
Diğerleri nasıl?
Çocukların da hisleri var.
Binaların birkaç katı var.
Bazı insanların hiç sabrı yoktur.
Herkesin nedenleri vardı.
Huş ağaçlarının beyaz kabuğu var.
Hayaletlerin gölgeleri var mı?
Kaplumbağaların dişleri yoktur.
Portakalın çok vitamini var.
Kiraz ağaçları çiçek açmak üzere
Bütün kültürlerin kusurları var.
Solucanlar gıdıklanır mı?
Onların sabahleyin dört dersi var.
Otomobillerin dört tekerleği vardır.
Bisikletlerin iki tekerleği vardır.
Çin halkının bir alfabesi yok. Onlar her kelime için farklı bir sembole sahipler.
Gaz çıkarmaları gerektiğinde
Bu binaların bir sesi var.
insanın aşka olan ihtiyacı daha da artıyor bence.
Plastik bir koruma ve çim var.
Onda olan şey hücrelerin içindeki sudur
İspanyolların iki tane soyadları vardır.
Portakallar bol miktarda C vitminine sahiptir.
Bu çiçeklerin eşsiz bir kokusu var.
Zürafaların çok uzun boyunları var.
Erkek kardeşlerimin her ikisi de evlidir.
Bu herkesin sahip olduğu bir yetenek gibi görünüyor.
Başka herkes iyi.
Biri hariç onların hepsi vatandaş.
Üçgenlerin dört köşesi yoktur.
Onların aklında ne var?
Bu yapboz beş yüz parçadır.
Onların çevre üzerinde herhangi bir etkisi yok.
Tom ve John'un sakalı var.
Ama içinde bir sürü iyi besin maddesi var.
Bu tür yosunlarda bir sürü besleyici madde vardır.
Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.
Kelimeleri sizi kuvvetlendirmeli, moralinizi bozmamalı.
Howard ailesinde ise ahşap çekmece
- Amerikalılar silahlara kolayca erişebilir.
- Silahlara Amerikalılar tarafından kolayca erişilebilir.
On kişiden üçünün bir videosu var.
Onlar yiyecek için her zaman meteliksiz.
Dinamik oğlanları severim.
Çiçekler sulanmazsa ölürler.
İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar.
Tom ve Mary'nin her ikisi de haklıdır.
İnsanların kendilerini savunma hakları vardır.
Bir rezervasyonunuz var mı?
Onların yağmurlukları yok mu?
Kediler karanlıkta görme kapasitesine sahiptirler.
Bazı insanlarda buğday alerjisi vardır.
Şu insanların şimdi işleri yoktu.
Meleklerin arpları, şeytanların bodhránları vardır.
Tom ve Mary'nin hiç çocukları yok.
Eller işe karışmıyor.
ve biraz da karbonhidrat var ve iyi doğal enzimler barındırıyor, yani sorun yok.
Biraz da karbonhidrat var ve iyi doğal enzimler barındırıyor, yani sorun yok.
Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.