Examples of using "Przed" in a sentence and their turkish translations:
Kimden kaçıyordun?
17. yüzyıldan önce
Onu hâkim karşısına çıkarırlar.
Önüne bak.
- Ben diğerlerinin önünde geldim.
- Diğerlerinden önce vardım.
Aynanın önünde durdu.
Erkencisin.
Harekete geçmeden önce düşünün!
Tehlike önümüzde.
Lütfen açmadan önce çalkalayınız.
Bear'ı önümüzde görüyorum.
Gitmeden önce yemek yemelisiniz.
Lütfen dışarı çıkmadan önce kapıyı kilitle.
Binanın önünde bir araba var.
Güneşteyken başınızı örtün.
Yediden önce buraya gel.
Posta öğleden önce gelir.
O, ülkesini yabancı işgalcilerden korudu.
Onu tehlikeden koru.
Küçük bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.
- Yediye kadar dönmüş olacağım, söz veriyorum.
- Vallahi yediye kadar dönmüş olacağım.
Henüz en kötüsü gelmektir.
Tom polisten kaçıyordu.
İşten önce kahvaltı ederim.
Öğle yemeğinden önce ellerimi yıkarım.
Yemekten önce ellerini yıka.
O cevap vermeden önce duraksadı.
Lütfen girmeden önce kapıyı vurun.
Dışarı çıkmak için kepimi giydim.
Bileti kapıda gösterdim.
Tehlikeye karşı kendimizi koruduk.
Adam, bir bankın önünde oturuyor.
Kahvaltıdan önce duş aldım.
O buraya öğleden önce geldi.
Tom binanın önünde park etti.
2.30'a kadar döneceğim.
Tehlikeye karşı kendimizi koruduk.
Bu fırtınadan önceki sessizliktir.
- Öğleye kadar dönmelisin.
- Öğleye kadar dönmen gerekiyor.
Gurur bir düşüşten önce gider.
Sıfır birden önce gelir.
- Bahçe, evin önündedir.
- Bahçe evin önünde.
- Evin önünde bir bahçe var.
Tiyatronun önünde buluşalım.
Yarın sabaha kadar geleceğim.
Fareler porsuklardan korkuyorlar.
Tom aynanın önünde uyguladı.
Senden beş dakika önce buraya vardım.
Enerjinizin hep yüksek olması gerekiyor.
Tüm insanlığın faydasına olacak binlerce şey var.
...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.
Kendimizi bundan korumamız gerekiyor.
- Yatmadan önce ışığı kapatmayı unutma.
- Uyumadan önce ışığı kapatmayı unutma.
- Uykudan önce ışığı söndürmeyi unutma.
Araba, binanın önüne park edildi.
Yemekten önce onun kirli ellerini yıkadı.
Birçok insanın önünde bir konuşma yaptı.
Kahvaltıdan önce bir yürüyüş canlandırıcıdır.
Evimin karşısında bir kitapçı var.
Saat yediye kadar orada olmalıyım.
Yatmaya gitmeden önce dişlerini fırçala.
Zor bir sorunla karşı karşıyadır.
Yemek yemeden önce ellerini yıka.
Ölmeden önce büyük bir servet biriktirdi.
Komşunun köpeği hakkında Tom'u uyardın mı?
Ben onlardan gerçeği saklamıyorum.
Henüz en iyisi gelmek.
Bizi korumak için ne istiyorsunuz?
Bizden ne gizlediğine bakalım.
Tom cevap vermeden önce tereddüt etti.
Saat 10'dan önce beni kaldırma.
O oraya Tom'dan önce vardı.
Bu henüz gelecek.
Senden hiçbir şey gizlemiyorum.
Onun evinin önünde buluşacağız.
Kahvaltıdan önce her zaman gazeteye göz atarım.
Arkadaşlarımın önünde beni utandırdı.
Öğle yemeğinden önce o raporu okudum.
Önümde koca bir haftam var.
Hepimiz toplantı için hazırlandık.
Birbirimizden saklımız yok.
Kapıda tuhaf bir adam var.
Ölümden önce hayat var mıdır?
Bunu pazartesiden önce yapabilir miyiz?
Kütüphanenin önünde bekleyen bir sürü öğrenci vardı.
Beni evin önünde bekle.
Üniversitedeki üçüncü ve dördüncü senem arasındaki yazda
Partiye gitmeden önce zaten yemeğimi yemiştim.
Tom şafaktan önce evinden ayrıldı.
Kız evin önünde oyalandı.
Evimin önünde bir postane var.
Gece yarısına kadar evde olurum.
Sami bir benzin istasyonunun dışında dayanıyordu.
veya insanların korkunç zorbalığından kaçmak istemeleri olarak yorumluyor.
İlk olarak, beyninizi gerçekten hazır hale getirmeyi öğrenmeden önce
Bakın, önümüzde uzun otlardan oluşan bir duvar duruyor.
Bizi dış ögelerden en iyi ne koruyabilir?
Asla bir kurttan hızlı koşmaya çalışmayın!