Examples of using "Voglia" in a sentence and their turkish translations:
Canım seni görmek istiyor.
Canı ağlamak istiyordu.
Onun hâlâ benimle evlenmek istediğini düşünüyor musun?
Onun hâlâ beni görmek istediğini düşünüyor musun?
Onun hâlâ beni görmek istediğini düşünüyor musun?
Onun benimle hâlâ evlenmek istediğini düşünüyor musun?
Sence hala onunla kalmamı istiyor mu?
Tom'un ne istediğini düşünüyorsun?
- İçimden kusmak geliyor.
- Ben kusacakmış gibi hissediyorum.
İsteyen herkesi götüreceğim.
Bu akşam canım biraz kebap yemek istiyor.
Canım dinlenmek istiyor.
Canım şarkı söylemek istiyor.
Canım bağırmak istedi.
Canım kendimi öldürmek istedi.
Tom'un şimdi yemek yemek istediğini düşünüyor musun?
Tom seninle konuşmak istiyor gibi görünüyor.
Tom gitmek istiyor gibi görünüyor.
Onlarla tanışmaya can atıyorum.
Seni görmek için can atıyorum.
Bende kusma isteği uyandırıyorsun!
Sanırım Tom kendini öldürmek istiyor.
Kendimi bir dondurma yiyormuş gibi hissediyorum.
Bilmek için can atıyorum.
Onu görmek için can atıyorum.
Canım bir şey yemek istemiyor.
Tom'un onu yapmak istediğinden eminim.
gitmek istediğin yere.
Havamda değilim.
Canım dışarı çıkmak istiyor.
Tom'un ayrılmak istediğini sanmıyorum.
Ben, Kumiko'yu görmek için can atıyorum.
Gerçekten seni görmeye can atıyorum.
Sence o hala benimle yaşamak istiyor mu?
Onun hâlâ benimle yaşamak istediğini düşünüyor musun?
Yaşlı adam yaşama isteğini kaybetti.
Onu görmeye can atıyorum.
Sanırım Tom bize bir şey satmak istiyor.
Canım çok konuşmak istemiyor.
Sanırım Tom daha çok istiyor.
Canım biriyle konuşmak istedi.
- Tom muhtemelen bunu yapmak istemeyecektir.
- Tom muhtemelen onu yapmak istemeyecek.
Tom'un gitmek istediğini sanmıyorum.
Tom'la tanışmak için can atıyorum.
- Bugün canım bir şey yapmak istemiyor.
- Bugün canım hiçbir şey yapmak istemiyor.
- Bugün hiçbir şey yapasım yok.
Canım içki istiyor.
İstediğiniz herhangi bir kişiyi davet edebilirsiniz.
Gelmek isteyen herkesi getirebilirsin.
O, cevaplamak için isteksizdi.
Canım sana yardım etmek istemiyor.
Lütfen beni izleyiniz.
Canım İtalyanca konuşmak istiyor!
Bir şey almayı çok istiyorum.
İstediğin yere gidebilirsin.
Tom'un canı dans etmek istedi.
Tom gitmek istiyor gibi görünüyor.
Canım dışarıda yemek yemek istiyor.
İstediğin yere oturabilirsin.
- Şu an canım bir şey yemek istemiyor.
- Şimdi canım bir şey yemek istemiyor.
Bugün canım bir şey yemek istemiyor.
Tom burada olmak istemiyor gibi görünüyor.
O beni aldatmaya çalıştığında canım ona vurmak istedi.
Paris'i görmek için can atıyorum.
Fakir olmanın ne olduğunu bilmiyor.
Canım kimseyle konuşmak istemiyor.
Ben bir şey yemek için ölüyorum.
Sanırım Tom bizimle gelmek istiyor.
Boston'u görmeyi çok istiyorum.
Sanırım Tom Boston'a gitmek istiyor.
- Tom muhtemelen Mary'ye yardım etmek istemiyor.
- Tom muhtemelen Mary'ye yardım etmek istemeyecek.
Sanırım Tom yatmak istiyor.
Yapmak istediğini yapabilirsin.
Tom'un ders çalışma isteği yok.
Bana yardım edeceğinden şüphem yok.
Bu gece kendimi bir şey yapıyor gibi hissediyorum!
Şu anda canım dışarı çıkmak istemiyor.
Bu beni iğrendiriyor.
Canım bilim çalışmak istemiyor.
- Tom'un başka ne istediğini merak ediyorum.
- Tom başka ne istiyor, merak ediyorum.
Yaşama isteğini kaybettim.
Bu gece canım alkol almak istemiyor.
Gerçekten dışarı çıkma havamda değildim.
Onunla tanışmaya can atıyorum.
Bunları onları isteyen birine vereceğim.
Bunu onu isteyen birine vereceğim.
Ben bir fincan kahve için can atıyorum.
Sık sık oraya gitmek isterim.
Tom'un bunu neden yapmak istediğinden emin değilim.
Sence o hala benim onunla kalmamı istiyor mu?
Canım bugün dışarı çıkmak istiyor.
Tom'un oraya gitmek istediğinden emin değilim.
Müzik bana dans etmemi istetir.
Tom Mary ile karşılamak için can atıyordu.
Canım yürümek istiyor.
- Tom'un canını acıtmak istediğimi mi düşünüyorsun?
- Tom'un canını acıtmak istediğimi mi düşünüyorsunuz?
- Ne düşünüyorsun, meraktan çatlıyorum.
- Ne düşündüğünü çok merak ediyorum.