Examples of using "Vedervi" in a sentence and their turkish translations:
Tom sizi orada görmek ister.
Her ikinizi de ofisimde görmek istiyorum.
Seni görmeliyim.
- Seni görmek istedim.
- Sizi görmek istedim.
Cohh: Şahane! Ne iyi ettiniz.
Bu seni görmek isteyen bayan.
Seni tekrar gördüğümüz için çok mutluyuz.
Tom sizi görmeyi umduğunu söyledi.
Önümüzdeki pazartesi seni görebilecek miyim?
Yakında görüşeceğimizi umuyorum.
- Seni tekrar görmek istiyorum.
- Sizi tekrar görmek istiyorum.
Yarın seni görmek istiyorum.
Seni tekrar görebilir miyim?
- Sizi gerçekten görmek istiyorum.
- Seni gerçekten görmek istiyorum.
Seni ne zaman görebilirim?
Seni görmek hoştu!
Yarın sizi görebilir miyim?
Seni nasıl görebilirim?
Seni de görmek istedim.
Gülmeni görmeyi seviyorum.
Seni görmek güzel.
Seni böyle görmekten nefret ediyorum.
Tom sizi görmek istiyor.
- Seni göremiyorum.
- Sizi göremiyorum.
Seni gördüğüme şaşırdım.
Bir öğrenci sizi görmek istiyor.
Tom seni göremiyor.
Ben hâlâ yarın seni görmek istiyorum.
Seni kısa sürede görmeyi umuyoruz.
O seni görmek için hevesli.
Canım seni görmek istiyor.
Seni tekrar görmek istiyorum.
Seni gördüğüme sevindim.
Tom seni görmek istemiyor.
Seni görmek çok hoş.
Yakında görüşeceğimizi umuyorum.
Seni yarın görmeyi umuyorum.
Hey, seni görmek güzel.
Önümüzdeki pazartesi seni görebilecek miyim?
- Seni gördüğüme çok memnun oldum.
- Seni görmekten çok mutluyum.
- Seni burada gördüğüme şaşırdım.
- Seni burada görmek şaşılacak şey!
Sadece seni gördüğüme şaşırdım.
O çok utangaç. Sizi görmek istediğini söylüyor.
Gidişini gördüğüme üzüldüm.
Seni gördüğüne mutlu olacak, değil mi?
Seni ağlarken görmektense ölmeyi yeğlerim.
O seni görmeyi beklemiyordu.
Seni görmeyi ummuyordum.
En kısa sürede sen görmek istiyorum.
Onlar seni görmekten mutlu değiller.
Tom seni orada görmeyi umuyor.
Seni görmek her zaman bir zevk.
Tom ve Mary seni görmek istiyor.
Tom seni görmek için sabırsızlanıyor.
Genç bir kişi seni görmek istiyor.
- Dinle seni görmem gerekiyor.
- Dinleyin, sizi görmem gerekiyor.
Seni bu kadar mutlu görmek güzel.
Pazar öğleden sonra 3'te gelip seni göreceğim.
Tom seni üst katta görmek istiyor.
Bay Miller adında biri sizi görmek istiyor.
Tom seni ekimde görmeyi umuyor.
Bay Marconi diye biri seni görmek istiyor.
Bay Ito diye birisi seni görmek istiyor.
Miller adında bir kişi sizi görmek istiyor.
Tom seni gördüğüne mutlu olmayacak.
Tom seni gördüğüne çok mutlu olacak.
Senin ağladığını görmek kalbimi kırar.
Seni Boston'da görmeyi ummuştum.
Tom sizi görmekten mutlu olacak.
Şimdi seni görmek istiyorum.
Gerçekten seni görmeye can atıyorum.
Seni nerede görebilirim?
Tom seni görmek istiyordu.
- Seni gördüğüme ne kadar mutlu oldum bilemezsin.
- Sizi gördüğüme ne kadar mutlu oldum bilemezsiniz.
Yarın seni görmek istiyorum.
Seni görmek isteyen bir Bay Ito var.
Bay Smith diye biri sizinle görüşmek için geldi.
Tom'un seni ofisinde görmesi gerekiyor.
Kapıda seni görmek isteyen bir adam var.
Tom ve Mary seni burada gördüğüne mutlu olmayacak.
Tom seni görmek istemedi.
Seni gördüğüme mutlu olacağımı hiç düşünmedim.
O, sizi görmek isteyen kadındır.
- Bir daha Tokyo'ya geldiğinde umarım görüşürüz.
- Umarım bir dahaki kez Tokyo'da olduğunda seni görürüm.
- Seni bu tarz bir yerde görmeyi ummazdım.
- Seni böyle bir yerde görmeyi beklemiyordum.
Seni görmek için can atıyorum.
Bay İto sizi görmek istiyor.
Seni ofisimde görebilir miyim?
2.30'da seni görmek istiyorum.
Bugün hasta hissettiğimden dolayı seni göremem.