Examples of using "Ufficio" in a sentence and their turkish translations:
Büroya ne zaman geri dönüyorsun?
- Ofisimden çık.
- Ofisimden defol.
Ofisime gir.
Ofisimde bekle.
O, büroda.
Yarın sabah beni ofiste ara.
Ofise geri dönmek zorundayım.
Ben seni ofisimde istiyorum.
Seni ofisimde görebilir miyim?
O, ofise arabayla gider.
Ofisin tam olarak nerede?
Ofisimi kullanabilirsin.
Yarın ofiste görüşürüz.
Bu senin ofisin mi?
Neden benim ofisimdesin?
Ofisimde olacağım.
Bir ofisim yok.
Bu ofisi seviyorum.
Ofisime geri dönmeliyim.
Onları ofisimde görmek istiyorum.
Ben ofiste olacağım.
- Neden ofise gitmedin?
- Niçin ofise gitmedin?
Şimdi ofisinize gelebilir miyim?
Bir ofise ihtiyacım yok.
Neden ofisinde konuşmuyoruz?
Tom hâlâ sizin ofisinizde.
Ofisinde seni aramaya çalıştım.
Onlara ofiste olduğumu söyle.
Herhangi bir zamanda ofisimi ziyaret edin.
Belgeleri ofisimde bırakın.
Tom ofisine geri döndü.
Onu ofisimde istiyorum.
Ben onu ofisimde istiyorum.
Tom ofisine döndü.
Tom ofisinden çıktı.
- Ofisime geri gitmem gerekiyor.
- Ofisime geri gitmeliyim.
Onu ofisimde görmek istiyorum.
Onu ofisimde görmek istiyorum.
Bugün ofiste değilim.
Ben ofisteyken beni arama.
bir devlet dairesine,
- Ben ofiste meşgulüm.
- Ofiste çok meşgulüm.
Ofisime gidelim.
Benim ofisimde konuşalım.
Ofise geri mi dönüyorsun?
Benimle ofisimde buluş.
Onlar büromdalar.
Benim ofisime girelim.
Ofisim nerede?
Tom ofisinde çok fazla zaman harcıyor.
Her ikinizi de ofisimde görmek istiyorum.
Ofiste kötü bir gün geçirmişti.
Bu sabah ofisimde değildim.
- Bugün ofise gelemem.
- Bugün büroya gelemem.
Tom senin ofisinde seni bekliyor.
Tom her şeyi ofisine götürdü.
Tom Mary'ye ofisine kadar eşlik etti.
Dün ofisimde çalıştım.
O, dün benim ofisime geldi.
Sekreter olarak bir büroda çalışır.
Ofisini Osaka'ya taşıdı.
Bu binada bir ofisim var.
Anahtarlarımı ofiste bıraktım.
Dorothy ofiste değildir.
Bu kimin ofisi?
- Bu benim ofisim.
- Burası benim bürom.
O, ofisinde.
- Ofisime gitmeliyim.
- Ofisime gitmem gerekiyor.
- Ofisime gitmek zorundayım.
Tom ofisinde.
Neden ofisinde değilsin?
Ofisim küçücük.
Lütfen bunu ofise geri götür.
Tom ofiste değildi.
Tom'un bir ofisi yok.
- Tom benim ofisimde.
- Tom benim büromdadır.
Ofiste bir sorun var mı?
Ofiste her şey yolunda mı?
Tom ofisinde mi?
Tom bir ofis kiraladı.
Ofise zamanında ulaştığınızdan emin olun.
Tom'un seni ofisinde görmesi gerekiyor.
Tom'un sana bürosunda ihtiyacı var.
Ofisimin nerede olduğunu sana kim söyledi?
Sabahları her zaman ofiste değildir.
Tom bu sabah büroma geldi.
Bu binada büyük bir ofisi var.
Tom ofiste kötü bir gün geçirdi.
Tom öğle yemeğinden sonra ofisime geldi.
Tom bugün ofise gelemiyor.
Ofisinde çalışmama izin verdi.
- Tom'un ofisinde olduğunu biliyorum.
- Tom'un, ofisinde olduğunu biliyorum.
Onlara bugün ofisimde olmadığını söyle.
Ben onun ofisini kolayca buldum.
Bay Jones ofiste mi?
Amcam bu ofiste çalışıyor.
Öğretmen, ofisinde yazıyor.