Examples of using "Lasciatemi" in a sentence and their turkish translations:
Şöyle açıklayayım.
Beni şimdi yalnız bırak.
Beni tekrar terk etme.
Bir şey anlatayım.
Bırak beni.
Buradan çıkayım.
Yalvarıyorum size, yaşamama izin verin!
Beni muallakta bırakmayın.
Lütfen onu yapmama izin ver.
Şimdi beni bırak.
Kalmama izin ver.
Bundan ne kastediyorum açıklayayım.
Bu konuda daha da açık olmama izin verin:
Konuşmamı son ve büyük bir mesajla sonuçlandırayım.
Onu denememe izin verin.
Bırak öleyim.
Açıklayayım.
Yardım edeyim.
Sürme işini bana bırak.
Düşüneyim.
Beni yalnız bırakın.
Yaşamama izin ver.
Beni dışarı çıkar!
Bırak hayal kurayım.
Beni yalnız bırakın.
- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.
- Beni yalnız bırakın.
- Beni rahatsız etmeyin.
- Canımı sıkmayın.
Bu konuda düşüneyim ve sana geri döneceğim.
- Beni yalnız bırak.
- Beni rahat bırak.
Beni yalnız bırak!
- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.
Meseleyi bana bırak.
Önce ben gideyim.
Tamam, benim sürmeme izin ver.
İzin verin öncelikle kendi değerlerim hakkındaki hataları paylaşayım.
Lütfen beni terk etme.
Beni yalnız bırak, tamam mı?
Kolumu bırak!
- Tom'la konuşmama izin ver.
- Tom'la konuşayım.
Sadece gideyim.
- Tom'la gideyim.
- Tom'la gitmeme izin ver.
Sebebini açıklayayım.
Burada ölmeme izin verme.
Onlarla gideyim.
Onunla gideyim.
Onunla gideyim.
Gemiye geleyim.
Akşam yemeği için ödememe izin ver.
Saçımı bırak.
Barış içinde çalışayım.
Beni yalnız bırak! Senden nefret ediyorum!
Lütfen beni yalnız bırak.
Beni yalnız bırak, lütfen.
Bir kontrol edeyim.
Düşündüğümü söyleyeyim.
Beni burada bir başıma koyma.
Cümlemi bitirmeme izin ver.
Bana birazcık dondurma bırak.
Hiç olmazsa onlarla konuşayım.
En azından onunla konuşayım.
En azından onunla konuşayım.
Ben önce onlarla konuşayım.
Beni geride bırakmayın.
Yeni Toyota'nı sürmeme izin ver.
On dakika daha uyuyayım.
Tom'dan niçin hoşlanmadığımı size söyleyeyim.
"Mary, acele et. Zaten geç kaldık." "Hazır değilim.Beni yalnız bırak!"
Gitmeme izin verme.
Lütfen yeni Toyotanı sürmeme izin ver.
Bu oyunu bitireyim.
Beni burada yalnız bırakma.
Lütfen beni onunla bırakma.
Beni onlarla yalnız bırakma.
Beni onunla yalnız bırakma.
Beni onunla yalnız bırakma.