Examples of using "Favore" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen ona selam söyle.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Senden bir iyilik yapmanı istiyorum.
- Senden bir iyilik istemem gerekiyor.
- Senden bir iyilik istemeliyim.
- Sizden bir iyilik isteyebilir miyim?
- Sizden bir iyilik rica edebilir miyim?
Lütfen bir şey yap.
Ona bir iyilik yapabilir misin?
Bana bir iyilik yapar mısın?
Senden bir iyilik istiyorum.
Sana bir iyilik yapacağım.
Onun lehindeyim.
Onun lehindeyim.
Sana bir iyilik yaptım.
Lütfen!
Bana bir iyilik yap, yapar mısın?
Bana büyük bir iyilik yapar mısın?
Lütfen girmeme izin ver.
Onu heceler misin, lütfen?
Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
Lütfen onu hatırla.
Bana büyük bir iyilik yapar mısın?
Lütfen şu kitabı oku.
Sana büyük bir iyilik yapacağım.
- Sizden bir ricam olacaktı.
- Senden bir ricam olacak.
Sana büyük bir iyilik yapacağım.
- Sana bir iyilik yapıyorum.
- Size bir iyilik yapıyorum.
Teşekkürler, ben sana bir tane borçluyum.
Sizden büyük bir iyilik istiyorum.
Lütfen bulaşıkları yıka.
Lütfen detaylandırın.
Lütfen geriye gidin.
- Lütfen onu bir daha yap.
- Lütfen onu tekrar yap.
O bana bir iyilik borçlu.
O bana bir iyilik borçlu.
Ona bir iyilik yaptım.
"Senden bir iyilik yapmanı isteyebilir miyim?" "İyiliğin ne olduğuna bağlı."
Onlara bir iyilik yaptım.
Ona bir iyilik yaptım.
Onun lehinde olacağım.
- Lütfen yerine otur.
- Lütfen oturun.
gücünüze güvenmediğimiz
Tekrar söyleyin, lütfen?
Onu bana ver, lütfen.
Ayağa kalk, lütfen.
Lütfen ona telefon et.
Lütfen onu ara.
Lütfen kenara çekin.
Lütfen onun hakkında düşün.
Lütfen gevşeyin.
Lütfen çıkın.
Lütfen ona selam söyle.
Lütfen ona selam söyle.
Lütfen konuş.
Lütfen ona yardım et!
Cider lütfen.
Onu tekrarla, lütfen.
- Lütfen onu ara.
- Lütfen, onu ara.
Çoraplarını çıkar, lütfen.
Lütfen daha yavaş konuşun.
- Sana iyilik yapmaya çalışıyorum.
- Size iyilik yapmaya çalışıyorum.
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
Lütfen gel.
Lütfen yardım edin!
Lütfen gülümse.
Lütfen söyle.
Lütfen bekle.
Lütfen kal.
Lütfen devam edin.
- Lütfen dinle.
- Lütfen dinleyin.
- Lütfen dinleyiniz.
Lütfen git.
Lütfen içeri gel.
İstatistikler sizin lehinize.
Tom'dan herhangi bir iyilik isteme.
Lütfen geri gel.
Lütfen gül!
Lütfen yinele!
Lütfen devam edin.
Lütfen ye.
Bana pasaportunuzu gösterin, lütfen.
O, teklifin lehindeydi.
Onlar öneriden yanalar.
Teklifi destekliyorum.
Tom'a bir iyilik yaptım.
Büyük bir iyiliğe ihtiyacım var.
Onu sigortalayın lütfen.
- Lütfen bana yardım et.
- Lütfen bana yardımcı olun.
- Bana yardım et, lütfen.
Lütfen bunu açıklayın.
Lütfen onu aç.
Onu kapa, lütfen.
Lütfen onlara bilgi ver.