Translation of "Croce" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Croce" in a sentence and their turkish translations:

- Abbiamo la croce.
- Noi abbiamo la croce.

Bizim haçımız var.

- Vedo la croce dorata.
- Vedo la croce d'oro.

Ben altın haçı görüyorum.

Testa o croce?

Tura mı yoksa yazı mı?

Dov'è la Croce Rossa?

Kızılhaç nerede?

Nessuna croce, nessuna corona.

- Haç yoksa taht da yok.
- Emeksiz yemek olmaz!

La possibilità che esca sempre croce

dört kez yazı çıkma ihtimali

Si fece il segno della croce.

- O, kendini aştı.
- İstavroz çıkardı.

Perché non facciamo testa o croce?

Neden yazı tura atmıyoruz?

Sul loro prato c'era una croce bruciata,

ve o ailenin çimenliklerinde yanmış bir haç vardı.

Tom è un volontario della Croce Rossa.

Tom, Kızılhaç gönüllüsüdür.

- La Croce Rossa ha fornito cibo e medicinali alle vittime.
- La Croce Rossa fornì cibo e medicinali alle vittime.

Kızıl Haç kurbanlara yiyecek ve tıbbi malzemeler dağıttı.

Le chiese sono segnate sulla mappa con una croce.

Kiliseler haritada haçlarla belirlenir.

Gesù è morto sulla croce per i nostri peccati.

İsa bizim günahlarımız için çarmıhta öldü.

La Croce Rossa porta degli aiuti senza ritardo alle vittime di disastri.

Kızıl Haç gecikme olmadan felaket kurbanlarına yardım sağlıyor.