Examples of using "Vedo" in a sentence and their turkish translations:
Okuduğunu görüyorum.
Her yerde seni görüyorum.
Ben ne görüyorum?
Tom'u görürüm.
Dana'yı görüyorum.
Bir kraliçe görüyorum.
Ben gülü görüyorum.
Ben birçok ikiyüzlülük görüyorum.
Ben onu görmüyorum.
Onları sık sık görürüm.
Ben onu nadiren görüyorum.
- Ben bir şey görmüyorum.
- Bir şey anlamıyorum.
Kalemini görüyorum.
Onun evini görüyorum.
- İma ettiğin şeyi anladım.
- Ne yaptığını çaktım.
Köpeği görüyorum.
Ben onu nadiren görürüm.
Ben kitabı görüyorum.
Sorunun ne olduğunu anlıyorum.
Bir kraliçe görüyorum.
Kraliçeyi görüyorum.
Kimseyi görmüyorum.
Ben bir desen görüyorum.
Bir oğlan görüyorum.
- Hiçbir seçenek görmüyorum.
- Hiçbir seçeneği anlamadım.
Taç görüyorum.
Bir kitap görüyorum.
Bir ev görüyorum.
Ben bu evi görüyorum.
Bir gül görüyorum.
Bir taç görüyorum.
Onu çok görüyorum.
Herhangi bir fark görmüyorum.
- Tom'un dans ettiğini görmüyorum.
- Tom'u dans ederken görmüyorum.
Bir şey görüyorum.
Ben altın haçı görüyorum.
Onları çok görmem.
Onu her gün görüyorum.
Onları sık sık görmem.
Artık onları görmüyorum.
Onları oldukça sık görürüm.
Onları her gün görürüm.
Neyin değiştiğini görmüyorum.
Aylardır seni görmedim.
Ben liseden beri seni görmedim.
Aynada kendimi görebilirim.
Tom'u her gün görürüm.
Ben gemimi görüyorum.
İçeride birini görmüyorum.
Bir tapınak görmedim.
Dana ve Corina'yı görüyorum.
Tom'u oldukça sık görüyorum.
Bir adam görmüyorum.
- Onu sık sık görmem.
- Onu çok görmem.
Ben herhangi bir hasar görmüyorum.
Onu sık sık görmem.
Herhangi başka açıklama görmüyorum.
Havai fişekleri izliyorum!
Ben Tom'u çok görmüyorum.
- Bir çatışma görmüyorum.
- Bir anlaşmazlık görmüyorum.
Masanın üstünde bir kitap görüyorum.
Gitmek için bekleyemem.
Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Ben bunu öyle görmüyorum.
Özel bir şey görmüyorum.
Aylardır onları görmedim.
Bununla ilgili bir sorun görmüyorum.
Tom'u burada sık sık görmüyorum.
Televizyon izliyorum.
Nasıl çalıştığını görüyorum.
Nehri görüyorum.
Seni görmüyorum.
Bir aslan görüyorum.
Tom'u görmüyorum.
Onu sık sık görürüm.
Onu sık sık görürüm.
Ev görüyorum.
Ben bir şey görmüyorum.
- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.
Mary'nin piyano çaldığını görüyorum.
Haftalardır onları görmedim.
Onların onu yaptığını görmüyorum.
Hepinizin uyanık olduğunu görüyorum.
Devam etmek için sebep olmadığını anlıyorum.
- Hayata şimdi daha farklı bakıyorum.
- Hayata artık daha farklı bakıyorum.
Senin için parlak bir gelecek görüyorum.
- Bahçede kedini görüyorum.
- Bahçede kedinizi görüyorum.
Gözlerinde korku görüyorum.
Ben o zamandan beri onu görmedim.
Aylardır onu görmedim.
Ben yıllarca onu görmedim.
Marika'yı neredeyse her gün görürüm.
Aylardır Tom'u görmedim.
Diğer makul açıklamanın olmadığını anlıyorum.
Yıllardır Tom'u görmedim.