Examples of using "Világít" in a sentence and their turkish translations:
Ay parlıyor.
Zayıf bir pille bile, el feneri yandı.
Ay, Afrika Savanı'nda neredeyse en karanlık evresinde.
Işık açık.
Bu lazer ışığın elimde nasıl göründüğünü görüyor musunuz?
Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.