Examples of using "Tartok" in a sentence and their turkish translations:
Ben sığır yetiştiriyorum.
Eve dönüyorum.
Ben Tom'un evine gidiyorum.
Korkuyorum.
Ben bir köpek besliyorum.
Dişi bir kedi besliyorum.
Ben işe gidiyorum.
Evcil hayvanım yok.
Boston'a gidiyorum.
Korkarım ki yapabileceğim en iyi bu.
Ben de oraya gidiyorum.
Korkarımki üşüttüm.
Bir tavşana evcil hayvan olarak bakıyorum.
Yılanlardan korkmam.
Maalesef Tom öldü.
Korkarım ki hiç deneyimim yok.
Ben düzenliyim.
Maalesef yağmur yağacak.
Maalesef şimdi gitmek zorundayım.
Maalesef bu yeterli olmayacak.
Korkarım seçeneğimiz yok.
Maalesef Tom burada değil.
Korkarım ki öyle.
Maalesef haklıydım.
Korkarım ki o hasta.
Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
Ben ölmekten korkuyorum.
Tom'u ziyaret etmek için Boston'a gidiyorum.
Maalesef o çalışmıyor.
Tatlı için her zaman yerim var.
Ne yazık ki seçeneklerini tükettin.
Korkarım ki bu zarar verecek.
Henüz vazgeçmek için hazır değilim.
Ben bunun olacağından korkuyorum.
Maalesef onların her ikisininde kötü bir ünü var.
- Korkarım ki, hiç kahve kalmamış.
- Maalesef hiç kahve kalmadı.
Korkarım geriye tek bir seçeneğimiz kaldı.
Maalesef onu çok iyi açıklamadım.
Bil bakalım elimde ne var.
Maalesef pazartesi günü gidemeyiz.
Korkarım ki senin çevirin aşırı derecede kelimesi kelimesine.
Bir sorunumuz olabilmesinden korkuyorum.
Maalesef Tom cevap veremez.
Korkarım ki Tom seninle konuşmak istemiyor.
Sana yardım edemeyeceğimden korkuyorum.
Büyük bir köpeğim var.
Korkarım Tom bir daha yürüyemeyecek.
Maalesef geç kalabilirim.
Maalesef çok geç.
Korkarım ki seni hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Canım bu tartışmaya katılmak istemiyor
Ben de o yöne gidiyorum.
Sana ihtiyacım yok.