Examples of using "Ennyire" in a sentence and their turkish translations:
Bu kadar önemli.
Bu kadar basit.
Bu bu kadar önemli.
bizi bu kadar nasıl etkileyebilir ki?
Tom o kadar kötü mü?
Bu o kadar basitti.
Nadiren bu kadar öfkelenirim.
Böyle bir sıkıntı olduğum için üzgünüm.
Hiç kimse bu kadar şanslı değildir.
Utanma nedir bilmez misin sen?
Neden çok yoğunsun?
O ölçüde birbirinizi seviyor musunuz?
Tom neden bu kadar uykulu?
Neden bu kadar utangaçsın?
Nasıl bu kadar duyarsız olabiliyorsun?
Neden bu kadar şişmansın?
- Neden bu kadar çocukça davranıyorsun?
- Niye böyle çocukça hareketler yapıyorsun?
Onun hakkında nasıl bu kadar emin olabilirsin?
Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
Nasıl bu kadar kalpsiz olabiliyorsun?
O kadar aptal değiliz.
Neden Tom bu kadar korkuyor?
Neden her şeyi çok ciddiye alıyorsun?
Ben genellikle bu kadar konuşkan değilim.
bu kadar ortak yanım olması fikrine katlanamıyordum.
Onun hiç böyle ağlarken duymadım.
Sanırım, seni daha önce hiç bu kadar sarhoş görmedim.
- Neden gaz fiyatları bu kadar yüksek?
- Benzin fiyatları neden çok yüksek?
Büyükbabamı hiç bu kadar mutlu görmemiştim.
Daha az sabırsız olmalısın.
Tom'un çok saf olduğunu fark etmedim.
dinozorların nasıl bu kadar başarılı olduğudur.
Öyle haksız bir öneriyi reddetmeliydin.
Biftekten nadir olarak hoşlanıyorum, ama bu kadar nadir değil.
Bu yeri hiç çok ıssız görmedim.
çünkü benim gibi zengin kapitalistler hiç daha zengin olmamıştı.
- Niçin acele ediyorsun?
- Niçin öyle acele ediyorsun?
O kadar kötü hissettiğinin farkında değildim.
Mary'nin güzel olduğunu söyledin ama ben Mary'nin bu kadar güzel olacağını düşünmedim.
Neden çok yavaşsın
Korkarım ki yapabileceğim en iyi bu.
Seni her zamankinden daha fazla özlüyorum.
Deli olduğunuzu biliyordum ama bu derece deli olduğunuzu bilmiyordum.
Gerçekten o kadar cahil mi?
geleceği için bu kadar planı olmasına ve çok pozitif olmasına hayran kaldım,
İnsanların seni böyle kullanmasına izin vermemelisin.
Tom bana Mary'nin nasıl göründüğünü söylediğinde, o bana onun çok kilolu olduğunu söylemedi.
- Sabah onu cebime koyduğumda bu lastik şeridin işe yarayacağını hiç düşünmemiştim.
- Bu sabah cebime koyduğumda bu lastik bandın işe yarayacağını asla düşünmedim.