Examples of using "Felé" in a sentence and their turkish translations:
Ay'a doğru fırlatıldık.
Onlar batıya yöneldiler.
Doğru yönde mi gidiyorum?
Doğuya gidiyoruz.
Boston'a gidiyorum.
Onlar köprüye doğru yürüdü.
Tom batıya gitti.
O, yüzünü denize doğru döndü.
Ben süpermarkete gidiyorum.
O, ona kalbini açtı.
O, havaalanına gidiyordu.
Güneş yönünde koştum.
Fuara gidiyoruz.
sadece bir anlığına,
kaçınılmaz sona yaklaşmasını izlerken
Şimdi bir ayağımız çukurda.
Sonra yoksul kısma iniyoruz
Pusula ibreleri kuzeyi gösterir.
Tom çalılara doğru koştu.
Uçak doğuya döndü.
Bir fırtına kentimize yaklaşıyor.
Tom arabasına doğru yürüdü.
İstasyona gidiyorum.
Kazlar güneye uçuyor.
Filler daha açık alanlara doğru ilerliyor.
Üniversite güneye genişlerken
Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu.
Tekne limana doğru yöneldi.
Boston'a giderken bir otostopçuyu aldık.
- Okula giderken Tom ile karşılaştım.
- Okuluma giderken Tom'la karşılaştım.
Bitkiler Güneş'e doğru büyür.
Gemi Finlandiya'ya gidiyor.
Tayland'a giderken az kalsın uçağımı kaçırıyordum.
gerileyen beyaz üstünlüğün tekrar egemenlik sürdüğü anlardır.
Oradan sonra hızla zirveye ulaştım.
çünkü erkeklik keşfi üzerindeyim
Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.
Tom kalktı ve kapıya yöneldi.
Ben o zaman Boston'a gidiyordum.
Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
Farkındalığınız, çözüme giden ilk adım.
Bu yıl Hindistan ve Etiyopya'ya giriş yapacağız.
Küçücükler ve su kolonuna giriyorlar.
Köpek, onun evine yaklaşmamı engelledi.
Yanaklarından süzülen yaşlarla ona seslendi.
Ben fanı açtım ve duvara doğru yönlendirdim.
olabildiğince çok erkeği öğretmenliğe yönlendirmek.
babam çok değerli bir iki kelam etti.
Denizden yansıyan ay ışığına çekilerek okyanusa doğru gidiyorlar.
fakat bu helikopter kıyıya doğru uçuyor,
Birdenbire, yüzeye doğru uzandı.
Tom gitarını aldı ve kapıya doğru gitti.
Tom kameraya doğru baktı.
Polis sorunundan daha büyük olan, ilkelerdeki izlenecek yol için
Daireler şekillerini korur ancak kutupları yaklaştırdığınızda genişler.
Tornado kentten geçti ve denize yöneldi.
Adalete doğru yönelen tarihi bir kavis de değil.
Yavrular, antilopları korkutup kaçırıyor. Doğruca dişiye geliyorlar.
Kuzey veya güneyindeyse... ...mevsimler değiştikçe bu denge bozulur.
Wittgenstein'ın ilerlemesi için çok geçti 2.000 ölü ile birlikte Mormant'a yönlendirildi.
Vazgeçmiştim, kıyıya dönüyordum. Bir şey, biraz sola dönmeme sebep oldu.
Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.
John okula giderkenMary ile karşılaştı.
Humboldt akıntısı Güney Amerika'nın batı kıyısı boyunca kuzeye doğru akan soğuk bir okyanus akıntısıdır.