Examples of using "Macskát" in a sentence and their turkish translations:
Kediye bak.
O, kediyi korkutup kaçırdı.
O iki kedi besler.
Dişi bir kedi besliyorum.
Sen en son ne zaman kedi gördün?
John, kediyi gördün mü?
O kediden nefret ediyorum.
Bir köpeğe sahip olmaktansa bir kediye sahip olmayı tercih ederim.
Kediyi almayın.
Kediyi evin dışına bıraktım.
Kediyi kurtardım.
Çocuk kediyi okşar.
Çocuk bir kediyi okşuyor.
Kediyi dışarı salma.
Çatıdaki kediye bak.
Mutfaktan kediyi çıkart.
Biz üç köpek ve bir kedi besliyoruz.
Çocuk kediye bir taş fırlattı.
Çatıdaki şu kediye bak.
- Kediye Cookie ismini verdik.
- Kediye Kurabiye adını koyduk.
Ben o mağazada bir kedi aldım.
Kedileri köpeklerden daha çok severim.
Şu kediye bak. O Bay Brown'unkidir.
Kedi şirin.
Çocuk, kediye bir taş attı.
Oğlan kediyi kuyruğundan yakaladı.
- Jack, evde bir kedi ve bir papağan bakıyor.
- Jack, evde bir kedi ve bir papağan besliyor.
Kedinin odama girmesine izin verdim.
Sahibinin uzun süredir aradığı kayıp kediyi buldum.
Onu dışarıya atacağım.