Examples of using "Nyilvánvaló" in a sentence and their turkish translations:
O aşikar.
O hemen belli oldu mu?
Açık olduğunu sanıyordum.
Tom açıkça endişeli.
Bunun cevabı açıktır.
Nedeni oldukça açık.
Bu kolay, ancak aşikar değil.
Onların yalan söylediği belliydi.
Belki de o apaçık değildi.
Ancak biraz daha tartışmalı bir konu var:
Açığı inkar etme.
Aksanından belli olduğu gibi, o bir yabancı.
Söylediğimi anlamadığı açıktı.
Onun sıkı bir bütçeyle yaşamaya alışkın olmadığı açıktır.
Ancak ülke şekillerinin artık bozulmuş olduğunu görebilirsiniz.
En belirgin şeyler çoğunlukla görmesi en zor olan şeylerdir.
Fakat bu kişinin bir akıl hastalığından acı çektiği çok açıktı.
Onun büyük bir hata yaptığı açık.
Anne'in moral bozukluğu Gilbert'in memnuniyeti kadar belirgindi.
Sürücünün yeterince dikkatli olmadığı belliydi.
Bu açık olmalı ama görünüşe göre değil.
- Arap dilinin etkisi, İspanyolca dilinde oldukça belirgindir.
- Arapçanın etkisi İspanyolcada oldukça belirgindir.
Sana faydalı olmak amacıyla sana yaklaşan bir adam görürsen, hayatın için koşmalısın.