Translation of "Aggódik" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Aggódik" in a sentence and their turkish translations:

Tom aggódik.

Tom endişeli.

Mindenki aggódik.

Herkes endişeli.

- Nagyon aggódik önök miatt.
- Nagyon aggódik önökért.

O senin hakkında çok endişelidir.

Nem mindenki aggódik.

Herkes endişeli değil.

Ki aggódik Tomért?

Tom hakkında kim endişeli?

Tom őszintén aggódik.

Tom gerçekten endişeli.

Aggódik az egészsége miatt.

Sağlığı hakkında endişeli.

Aggódik a jövő miatt.

O, geleceği hakkında endişelidir.

Úgy tűnik, mindenki aggódik.

Herkes endişeli gözüküyor.

Nyilvánvaló, hogy Tom aggódik.

Tom açıkça endişeli.

Nagyon aggódik fia sikeréért.

O, oğlunun başarılı olması için çok endişeli.

Tudom, hogy Tom aggódik.

Tom'un endişeli olduğunu biliyorum.

Tom aggódik, hogy eltéved.

Tom kaybolacağından endişeli.

Anyám a jövőm miatt aggódik.

Annem geleceğim için endişeli.

Aggódik, hogy elveszti a munkáját.

İşini kaybetme konusunda endişeli.

Apám aggódik az egészségem miatt.

Babam sağlığım konusunda endişeli.

Tom úgy tűnik, hogy aggódik.

Tom endişeli görünüyor.

Tom aggódik a gazdaság miatt.

Tom ekonomi hakkında endişeli.

Tom azt mondta, hogy nem aggódik.

Tom endişeli olmadığını söyledi.

Tom gyakran aggódik a pénz miatt.

Tom sık sık para hakkında endişelenir.

Tom aggódik amiatt, hogy mi történhet.

- Tom neler olabileceği hakkında endişeli.
- Tom neler olabileceği hakkında endişeleniyor.

Tom mindig a pénz miatt aggódik.

Tom her zaman para hakkında endişelenir.

- Tamás túl sokat aggodalmaskodik.
- Túl sokat aggódik Tamás.

Tom çok endişeleniyor.

- Azt hiszem, Tom fél.
- Azt hiszem, Tom aggódik.

Bence Tom korkuyor.

Először Tom mérgesnek tűnt, de aztán rájöttem, hogy csak aggódik.

İlk başta, Tom kızgın görünüyordu, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.

Ez neked talán semmiségnek tűnik, de Tomi igazán aggódik az egész miatt.

Sana sadece küçük bir şey gibi gelebilir, fakat Tom her şey hakkında gerçekten üzgün.

Először azt gondoltam, hogy Tom mérges, de azután rájöttem, hogy csak aggódik.

İlk başta, Tom'un kızgın olduğunu düşündüm, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.

Először azt gondoltam, hogy Tom mérges, de azután rájöttem arra, hogy csak aggódik.

İlk başta, Tom'un kızgın olduğunu düşündüm, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.