Examples of using "Erre" in a sentence and their turkish translations:
Bu taraftan, lütfen.
Bu yoldan yürü.
Bu taraftan gel.
Bu taraftan.
Buraya!
Bu taraftan, baylar!
- Yüzünü bu tarafa çevir.
- Yüzünü bu yana dön.
Bu taraftan, lütfen.
Bunu yapmak için buraya kondum.
Bunu bekliyordum.
- Bunu hatırlıyor musun?
- Bunu hatırlıyor musunuz?
Bunu hatırlıyorum.
Üzerine odaklandığım şey bu.
Bu şekilde çevirin.
Bu taraftan, efendim.
- Buna vaktim yok.
- Bunun için zamanım yok.
Bunun için şimdi vaktimiz yok.
Tam da beklediği şey.
Uruguay'ın niyeti de bu.
Ona cevap verme.
Bunun için hazırız.
Buna ihtiyacımız var.
Bunun için zamanımız yok.
- Onun için içelim.
- Ona içelim.
Ona gerek yok.
Onun hakkında hiç kanıt yok.
Onu hatırlamıyorum.
Onu hatırlamalıyım.
Buna cevap vermiyorum.
Bunun için hazır mısın?
Buna konsantre olmalıyız.
- Bunun için zamanımız yok.
- Onun için hiç zaman yok.
Kastettiğim tam olarak bu.
Bu gurur duyduğum bir şey.
Ona ihtiyacım olmayacak.
Sen de onu tahmin ettin mi?
Ona cevap vermeyeceğim.
Onun hakkında düşünmedik.
- Zamanın yok.
- Zamanınız yok.
Buna ihtiyacın olacak.
Bunu beklemiyordum.
O beklediğimiz şey.
Onun üzerinde odaklanmak istiyorum.
Umduğum tam da budur.
Onunla ilgili kanıtın var mı?
Buna ihtiyacın var.
Artık buna ihtiyacın olmayacak.
İşte bunun bazı örnekleri.
Bunun da sebebi var;
Onu tutukladılar ve mahkum edildi.
Eğer bunu yapabiliyorsanız,
Bu kalplerin özlem duyduğu şey.
Ve bana göre, örücüler bu dili çoktan bulmuşlar.
Özellikle böyle sistemleri aramak üzere tasarlanmış gözlemevleri kurduk.
Ne yaptığımızı düşünürken yalnızca bunu hatırlayın.
Hiç beklenmedik bir durum.
aslında en görülebilir olanı.
Size bir örnek vereyim.
Ona cevap veremem.
- Arkadaşlar bunun içindir.
- Dostlar bunun için vardır.
Bu oyunu hatırlıyor musun?
Kimse bunu beklemiyordu.
Bunu yapamayacağız.
Buna işaret ettiğin için teşekkürler.
Bu filmi hatırlıyor musun?
Nasıl öğreniriz?
Bunu için hazır olduğuna emin misin?
Tom bunu beklemiyordu.
Buna ne diyorsunuz, Tom?
Bu hakkında düşündüğüm çocuk.
Bunun için gerçekten vaktim yok.
O konuşmayı hatırlıyorum.
Gerçekten bununla gurur duyuyorum.
Senin uğradığına memnun oldum.
Bunun için mantıklı bir neden yok.
Bunun için hazır değilim.
Onu hatırlıyorum.
Ben de onu hatırlıyorum.
Bu gerçekten gerekli mi?
Bunun için çok fazla para harcadık.
Bunun cevabı açıktır.
Ben nefesimi tutmazdım.
O beklenmeliydi.
O, neden gerekli olmalı?
Biz sadece onu beklemiyorduk.
Ben onu hiç beklemiyordum.
Biz bundan gurur duymuyoruz.
Tom'un buna ihtiyacı var.
Açıklanabilir değil.
- Bunu yapamam.
- Onu yapamazdım.
Sen onu da düşünmelisin.
Şimdi onun için zamanım yok.
Bunu unutma!
Onu yapmak için yeterli süre yok.
Tom buna nasıl cevap verdi?