Examples of using "Módja" in a sentence and their turkish translations:
Başka yolu yok.
Eğer biz şiddet üzerine kurulu bir millet olmaktan pişmansak
Böyle bir şey oluyor.
Bu en iyi yol.
Bir yol olmalı.
Tom'la irtibata geçebilmemin bir yolu var mı?
Bu pratik yapmak için harika bir yol.
Para kazanmak için kolay bir yol.
Sanırım bu en iyi yoldur.
Uçmak seyahat etmek için en hızlı yoldur.
- Bunu yapmak için daha kolay bir yol var.
- Bunu yapmanın daha kolay bir yolu var.
Sorular sormak öğrenmek için iyi bir yoldur.
Bu öğrenmek için tek yol.
Matem tutmak için doğru ya da yanlış yol yoktur.
Bir yol var.
Emin olmak için sadece bir yol var.
Sonuçları öngörmenin imkanı yok.
ES: Bu yepyeni bir iletişim şekliydi.
Bu yalan haber kültürünü durdurmanın tek yolu.
Zayıflamak için en iyisi biraz spor aktivitesine başlamak.
İşsizliği çözmenin en iyi yolu çalışmaktır.
Arkadaş bulmak için harika bir yol.
Bunu yapmak için daha kolay bir yol var.
Bunu düzeltebilmemizin bir yolu olmalı.
Bir kişinin telefonun tümüne ulaşmak
Bu, hayatı sevmenin yollarından biri. Ben ihtiyar bir adamım,
Açılış töreni belirtilen zamanında gerçekleşti.
Başka bir yol var.
Ancak, yine de okyanuslarda gezinmek için basit ve güvenilir bir yol sağlar.
Bir sorunu çözmek için en basit yol çoğunlukla en iyi yoldur.
- Bir sorunu çözmek için en iyi yol bazen en basittir.
- Bir şeyi halletmek için en iyi metot bazen en basitidir.
çünkü hayatı kucaklamanın en yüce yolu bu.
Alternatif yok mu?
Mizah da ciddi bir şey söylemenin bir yoludur.
Bunlar, renklerin bizleri nasıl etkileyebileceğine sadece birkaç örnek.
Kızgın bir müşterinin duygularını onaylama durumun yatıştırılmasında etkili bir yoldur.
İşi zamanında yaptırmanın tek yolunun o olduğunu varsayıyorum.
İngilizce öğrenmenin en iyi yolu nedir?
Gökyüzünden düşebilir, ağaçtan düşebilirsin, ama düşmenin en iyi yolu ... bana aşık olmaktır.
Çoğu insan bir yabancı dil öğrenmenin en iyi yolunun bir anadil konuşurundan öğrenmek olduğunu söylüyorlar.
Müzik dinlemek rahatlamak için harika bir yol.
Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.