Examples of using "Kapcsolatba" in a sentence and their turkish translations:
onunla iletişime geçin
Seninle nereden iletişime geçebilirim?
Tom'la bağlantıya geçmeye çalışıyorum.
Tom'la temas kurmaya çalıştım.
Onunla temasa geçer misiniz?
gelip bu insanla etkileşim kuruyor.
Onunla temas kuramadım.
Tom sizinle irtibat kuracak.
Tom'la irtibata geçebilmemin bir yolu var mı?
- Tom bilgisi yok gibi görünüyor.
- Tom gelişmelerden habersiz gibi görünüyor.
Onlarla temasa geçemem.
Belki Tom'la iletişime geçmeliyiz.
Tom'a seninle kontak kurmasını söyleyeceğim.
Ben de polisle temasa geçtim.
O geçen sene Japon kültürüyle ilk defa temas kurdu.
Ama kız arkadaşı Kay ile etkileşime başladığı anda
Acil bir şey varsa, benimle bağlantıya geçebilirsiniz.
- Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temasa geçeceğim.
- Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim.
Onunla henüz bağlantı kuramıyorum.
- Yarın benimle irtibat kur.
- Yarın benimle bağlantı kur.
Listemizdeki kimse ile iletişim kura bilemedik.
Tom günlerdir seninle irtibat kurmaya çalışıyor.
Bu vahşi ortamla temas hâlindesin ve seninle konuşuyor.
- Seninle nasıl temas kurabilirim?
- Seninle nasıl bağlantı kurabilirim?
Kimse benimle irtibata geçmedi.
Asit metale değdiğinde, bir kimyasal reaksiyon olur.
Zamanını sonuçsuz ilişkilerde israf etme.
İsimsiz bir arayan, bir cinayeti bildirmek için polisle temasa geçti.
Tom yakın ilişkilerden çekinen yalnız yaşayan biridir.
Asit metal ile temas ettiğinde, kimyasal bir reaksiyona neden olur.
Daha fazla bilgi için, bizimle temasa geçin.
O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.
Tiyatronun dizaynı, seyircilerin oyuncularla daha yakınlaşıp, özel bir bağ kurmalarını mümkün kıldı.