Examples of using "Képtelen" in a sentence and their turkish translations:
Onu anlayamadım.
Bunu yapamıyorum.
Sana yalan söyleyemedim.
Tom'u terk edemem.
Ben o tür bir hayat yaşayamam.
Mary'yi unutamam.
Tom buna inanamıyor.
Ben daha fazla yapamam.
O, onunla konuşamadı.
Uyanık kalamam.
O, onun hikayesine kendini inandıramadı.
Onu bulamıyorum.
Gerçekle yüzleşemiyorum.
okuduklarıma inanamadım.
Ama şirket adapte olamadı
Onun bunu yaptığına inanamıyorum!
Ev ödevimi bitiremedim.
Onu durduramadım.
Telefon numaranızı tekrar sormuyorum.
O bunu yapamaz.
Bu kadar aptal olduğuma inanamıyorum.
O, öldürme dürtüsünü kontrol edemedi.
Onu yapamam.
Tom'u terk edemedim.
Tom kahvaltıda ne yediğini hatırlayamadı.
Hâlâ dayanamıyorum.
Bir keresinde "Hıristiyanlık karşıtlarına" yani Katoliklere
Tom, Meryem'i unutmak için ne kadar çabalasa da yapamadı.
Ben bir şey söyleyemedim.
Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım.
Ben nedenini söyleyemem.
O, yurt dışına seyahat etme hayalinden tamamen vazgeçemedi.
Tom'a ayrıntılı talimatları vermeme rağmen o onu doğru şekilde yapamadı.
Bunun neden olduğunu açıklayamam.
Tom bir iş bulamadığından şikayetçi oldu.
Mary Tom'un onun için pişirdiği güzel sincap şekilli kurabiyeleri yemek için kendini ikna edemedi.
Yeni koşullara uyum sağlayamadı.
Bob öfkesini kontrol edemedi.