Examples of using "Hazudni" in a sentence and their turkish translations:
Bazen yalan söylemek daha iyidir.
Yalan söylemek zorunda bırakıldım.
yalan söylemek ve aldatmak."
O nasıl yalan söyleyeceğini biliyor.
Yalan söylemek yanlıştır.
Ben yalan söyleyemem.
Yalan söylemeyeceğim.
Yalan söylemekte pek iyi değiliz
Mesela yalan söylemek tamamen yanlıştır.
Sana yalan söyleyemedim.
Tom'a yalan söylemekten hoşlanmıyorum.
Tom'a yalan söylemek istemiyorum.
Sana yalan söylemeyeceğim.
Yalan söylemek yanlıştır.
Artık yalan söylemek istemiyorum.
Ona yalan söylemeyi sevmiyorum.
O yalan söylemekten nefret ediyordu.
Onun yalan söylediğini hiç duymadım.
Asla sana yalan söylemeyeceğim.
Çocuklarım genellikle bana yalan söylemez.
Bana soru sorma, sana yalan söylemeyeceğim.
Yaşım hakkında sıkça yalan söylerim.
Tom Mary'ye yalan söylemeyi sürdüremedi.O sadece ona gerçeği söylemek zorunda olduğunu hissetti.