Translation of "Beszélni" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Beszélni" in a sentence and their turkish translations:

- Akarok vele beszélni.
- Akarok beszélni vele.

Onunla konuşmak istiyorum.

óvatosan beszélni.

aheste aheste bahsetmiş olmalı.

Beszélni fogok.

Konuşacağım.

Beszélni kezdtem.

Ben konuşmaya başladım.

Tudok beszélni.

- Ben konuşabiliyorum.
- Ben konuşabilirim.

- Ő tud japánul beszélni.
- Tud japánul beszélni.

O Japonca konuşabilir.

- Tudsz franciául beszélni?
- Tud ön franciául beszélni?

Fransızca konuşabilir misin?

- Nem akar erről beszélni.
- Nem akar beszélni róla.

- O, o konu hakkında konuşmak istemiyor.
- Bu konu hakkında konuşmak istemiyor.

- Beszélni kívánok egy ügyvéddel.
- Beszélni akarok egy ügyvéddel.

Bir avukatla konuşmak istiyorum.

Nem tudott beszélni.

Konuşamıyordu.

Nehéz angolul beszélni?

İngilizce konuşmak zor mu?

Nehéz franciául beszélni.

Fransızca konuşmak zordur.

Tud japánul beszélni.

O Japonca konuşabilir.

Akartam veled beszélni.

- Seninle konuşmak istedim.
- Sizinle konuşmak istedim.

Csak beszélni akarok.

Sadece konuşmak istiyorum.

Tommal akarunk beszélni.

Tom'la konuşmak istiyoruz.

Szeretnék beszélni Tomival.

Tom'la konuşmak istiyorum.

Tom beszélni akar.

Tom konuşmak istiyor.

Erről szeretnék beszélni.

Onun hakkında konuşmak istiyorum.

Beszélni akartál velem?

Benimle konuşmak istedin mi?

Szeretnék beszélni önnel.

Seninle konuşmak istiyorum.

Tom beszélni fog.

Tom konuşacak.

Tom fog beszélni.

Tom konuşacak.

Tudsz franciául beszélni?

Fransızcayı nasıl konuşacağını biliyor musun?

Tudna lassabban beszélni?

Daha yavaş konuşabilir misiniz?

Akarok vele beszélni.

Onunla konuşmak istiyorum.

Franciául akarok beszélni.

Fransızca konuşmak istiyorum.

Beszélni fogok Tomival.

Tom'la konuşuyor olacağım.

Beszélni szeretnék önnel.

Seninle konuşmak istiyorum.

Kész vagyok beszélni.

Ben konuşmaya hazırım.

Tudunk valahol beszélni?

Konuşabileceğimiz bir yer var mı?

Szeretnék németül beszélni.

Almanca konuşmak istiyorum.

Alig tud beszélni.

O neredeyse konuşamıyor.

Imádok spanyolul beszélni.

İspanyolca konuşmayı seviyorum.

Akarsz beszélni Tommal?

Tom'la konuşmak istiyor musun?

Szoktál rólunk beszélni?

Bizim hakkımızda konuşur musunuz?

Tom tud beszélni.

Tom konuşabiliyor.

Itt fogunk beszélni.

Burada konuşacağız.

Nem fognak beszélni.

Konuşmayacaklar.

Imád politikáról beszélni.

O, siyaset hakkında konuşmayı sever.

Tamással szeretnék beszélni.

Tom'la konuşmak istiyorum.

Szeretnék róla beszélni.

Onun hakkında konuşmak istiyorum.

Beszélni szeretnék veled.

Seninle konuşmak istiyorum.

Tom beszélni kezdett.

Tom konuşmaya başladı.

Szeretek franciául beszélni.

Ben Fransızca konuşmayı seviyorum.

Tudunk most beszélni?

Şimdi konuşabilir miyiz?

- Tudsz beszélni?
- Beszélhetsz?

Konuşabilir misin?

Szeretek spanyolul beszélni.

İspanyolca konuşmayı seviyorum.

- Miért nem akarsz velem beszélni?
- Miért nem akar velem beszélni?
- Miért nem akartok velem beszélni?
- Miért nem akarnak velem beszélni?

Sen benimle neden konuşmayacaksın?

- Kérem, tudna lassabban beszélni?
- Kérlek, tudnál lassabban beszélni?
- Tudna kérem, még egy kicsivel lassabban beszélni?

Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?

- Idegen nyelven beszélni nem könnyű.
- Nem könnyű idegen nyelven beszélni.

Yabancı dilleri konuşmak kolay değildir.

- Nem szükséges olyan hangosan beszélni.
- Nem kell olyan hangosan beszélni.

Böyle yüksek sesle konuşmaya gerek yok.

- Lennél szíves kicsit lassabban beszélni?
- Tudnál egy kicsit lassabban beszélni?

Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?

Ha szeretnének valakivel beszélni,

Biriyle konuşmak istiyorsanız

A nők szeretnek beszélni.

- Kadınlar konuşmayı sever.
- Kadınlar konuşmayı severler.

Hogy merészelsz így beszélni?

Ne cüretle böyle konuşursun?

Szeretnék veled négyszemközt beszélni.

Ben sizinle özel olarak konuşmak istiyorum.

Beszélni kezdett a kutyához.

Köpekle konuşmaya başladı.

Tudnak gondolkodni és beszélni.

Onlar düşünüp konuşabilirler.

Franciául próbált beszélni nekünk.

Bizimle Fransızca konuşmayı denedi.

Tom szeret telefonon beszélni.

Tom telefonda konuşmayı sever.

Tom nem tud beszélni.

Tom konuşamıyor.

Tom akar veled beszélni.

Tom seninle sohbet etmek istiyor.

Nem akarok beszélni veled.

- Ben seninle konuşmak istemiyorum.
- Seninle konuşmak istemiyorum.

Egyedül fogok beszélni vele.

Onunla yalnız konuşacağım.

Most Tamással szeretnék beszélni.

Şimdi Tom'la konuşmak istiyorum.

Nem akarok Tomiról beszélni.

Tom hakkında konuşmak istemiyorum.

Ha beszélni akarsz, beszéljünk.

Konuşmak istiyorsan, konuşalım.

Akarsz most beszélni róla?

Şimdi bana ondan bahsetmek ister misin?

Senki sem fog beszélni.

Kimse konuşmayacak.

Senki nem akar beszélni.

Kimse konuşmak istemiyor.

Hajlandók beszélni a problémáról.

Onlar sorun hakkında konuşmak için istekli.

Beszélni akarok a főnököddel.

Patronunla konuşmak istiyorum.

Nem könnyű angolul beszélni.

İngilizce konuşmak kolay değildir.

Szeretnék folyékonyan beszélni angolul.

İngilizceyi akıcı şekilde konuşmak istiyorum.

Szórakoztató dolog angolul beszélni.

İngilizce konuşmak eğlenceli.

Nincs nagyon kedvem beszélni.

Canım çok konuşmak istemiyor.

Nem szeretek magamról beszélni.

Kendim hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.

Ezért akartam beszélni Önnel.

Seninle konuşmak istememin sebebi bu.

Szeretnék folyékonyan beszélni franciául.

Fransızcada akıcı olmak istiyorum.

Bárcsak tudnék franciául beszélni!

Keşke Fransızca konuşabilsem.

Tom szeretne beszélni veled.

Tom seninle konuşmak istiyor.

Nem fogok beszélni veled.

Seninle konuşmam.

Beszélni fogok erről Tominak.

Tom'la onun hakkında konuşacağım.

Miért akartál beszélni velem?

Neden benimle konuşmak istiyordun?

Nem szeretek franciául beszélni.

- Fransızca konuşmayı sevmiyorum.
- Fransızca konuşmayı sevmem.

Miről fogsz beszélni Tommal?

Tom'la ne hakkında konuşacaksınız?

Miről van kedved beszélni?

Canın ne hakkında konuşmak istiyor?

A főnökkel akarok beszélni.

Yöneticiyle konuşmak istiyorum.

Nem szeretnék beszélni róla.

Onun hakkında konuşmak istemiyorum.

Tamás beszélni akart Máriával.

Tom, Mary ile sohbet etmek istedi.

Tom tényleg szeret beszélni.

Tom gerçekten konuşmayı seviyor.