Examples of using "Többet" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar çok gezersen, o kadar çok öğrenirsin.
- Daha fazla tasarruf edin.
- Daha fazla koruyun.
O daha fazla istiyor.
Onlar daha çok istiyor.
Daha fazlasını hak ediyorum.
Daha fazlasını hak ediyorsun.
Ben daha fazla istiyorum.
- Bir daha asla!
- Asla!
Daha fazla yapmam gerekiyor.
Sen artık beni korkutma.
Artık onun hakkında konuşma.
hünerlerimi daha da geliştirdim.
Daha ne dileyebilirim ki?
- Daha fazla ders çalışmalısın.
- Daha çok çalışmalısın.
Başka biri var mı teklif veren?
Bize biraz daha anlat.
Daha fazlasını yapmak isterim.
Daha fazla görmek istiyor musun?
Ben artık istemiyorum.
Bundan daha fazlasını umuyordum.
Tom daha fazla talep etti.
- Beklemeyi bitirdik.
- Artık beklemeyeceğiz.
Daha fazlası bekleniyordu.
Daha fazla iş yapman gerekir.
Daha fazla yapmalıyız.
Artık sahip olamayız.
Daha çok eğitmemiz gerekiyor.
Daha çok çalışmanız gerekli.
Daha fazla yemelisiniz.
Artık şarkı söylemiyorum.
Daha fazlasını bilmek ister misiniz?
- Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsun.
- Bence bundan daha fazlasını hak ediyorsunuz.
- Bence bundan daha fazlasına layıksın.
- Bence bundan daha fazlasına layıksınız.
Şimdi eskiye göre daha mı sıkı çalışıyoruz?
polislere harcadık,
aslında onlardan biraz daha fazlasını hak ediyorlardır.
çok daha fazlasına sahip oldum.
Yarın daha çok yapabilirsin.
Artık yazamam.
Biz her zaman daha fazla ödemek zorundayız.
Tom daha fazla istiyordu.
Onun hakkında öğrenmek istiyorum.
Daha fazlasını bekliyordum.
Ondan fazlasını yapacağım.
Ne zaman daha çok bileceksin?
İçecek çok şeyim vardı.
O benden üç kat daha fazla kazanır.
Keşke yardım etmek için daha fazlasını yapabilsem.
Tom daha fazla söylemedi.
Daha fazla yapabiliriz.
Daha fazlası için hazır mısın?
Planladığımdan daha fazla içtim.
Artık söyleyemeyiz.
Biraz daha bekliyordum.
Ben daha fazla yapamam.
Artık bunu yapma.
Düşündüğünden daha çok biliyorsun.
Bize biraz daha kendinden bahset.
Her zamankinden daha sık idrara çıkıyorum.
Bunu daha çok genetiksel anlamda biliyorum.
Artık yiyemem.
Sen benden fazla çalıştın.
O konuda daha fazla bilgi edinmek istiyorum.
Keşke daha fazla yapabilseydik.
Hâlâ daha fazla öğrenmek zorundayım.
Artık onun hakkında konuşma.
Artık buraya gelme.
Bir beyin bölgesini kullandığınızda,
Sevdiğimiz şeyleri yapmaktan çok çalışmaya zaman harcarız.
- Biraz daha pratiğe ihtiyacın var.
- Biraz daha pratiğe ihtiyacınız var.
Tom daha fazla bir şey söyleyemedi.
Bu konuda konuşmak istemiyorum artık.
- O asla tekrar olmadı.
- Bir daha hiç olmadı.
Daha az iç ve daha fazla uyu.
Bundan daha fazla istediğim bir şey yok.
İlginç. Daha fazla anlat.
Daha fazla söylemeye gerek yok.
Ondan bir daha hiç duymadım.
Onlardan bir daha hiç duymadım.
Ondan asla tekrar bahsetme.
Beni tekrar hiç aramaz mısın?
Başka bir söz söyleme!
Daha fazla dil bilgisi çalışmalısın.
Ben onunla konuşmaktan bıktım.
Tom'a daha fazla yardım etmemiz gerekirdi.
Tom'la bir daha asla konuşmayacağım.
Bir daha onun hakkında düşünme.
Bunun hakkında daha fazla bilgi edinmek istemez misin?
Kahvaltıda daha fazla yemen gerekirdi.
Şimdiden acıktın mı? Öğleyin daha fazla yemiş olmalıydın.
İyi bir dinleyici olmak iyi bir şovmen olmaktan yeğdir.
Bu yüzden, daha fazla yardım için bir şey yapmaya mecburdum.
O, ne kadar çok istediyse o kadar çok zengin oldu.
10 dolardan daha fazla harcamak istemiyorum.
Bunu bir daha asla yapmayacağına dair kendi kendine söz verdi.
Tekrar o şekilde hissetmek istemiyorum.
Senin daha çok matematik çalışmanı istiyorum.
Ne yazık ki, artık sana yardımda bulunamam.