Examples of using "Zerstören" in a sentence and their turkish translations:
Tahta kuruları evleri yok ediyor.
Bu da ülkemi enkaza çevirir.
biz onların yaşam alanlarını yok ettikçe
Ney'in Altıncı Kolordusunu Guttstadt yakınlarındaki
çünkü yalan haber onu yok ediyor.
birileri Türkiye'yi yok etmeye çalışıyor
her şeyi ama her şeyi yok edebiliyorlar
Bir şeyi yıkmak, yapmaktan çok daha kolaydır.
Bu mesaj beş saniye içinde kendini yok edecektir.
Bu cümle beş saniye içinde kendi kendini imha edecek.
ama bu yetmiyor Türklüğü de yok etmeye çalışıyor
bir toplumu yok etmek istiyorsanız plan çok basit
yok edip yuvalarına taşıyabilirler.
Hayatı öldürmeden ölümü nasıl yeniyorsunuz?
Askerlerin görevi köprüyü yok etmekti.
dünyayı yok edebilecek kadar büyüklükte bir gök taşı
Hedefi Fransız taşıma ve denizci depolarını yok etmekti
Yollarından çekilmeni istiyorlar ama sizi yok etmek istemiyorlar,
Sanırım sınavlar eğitimi mahvediyorlar.
Bir Ülkeyi yok edebilirsiniz, ancak çocuklarını mutlu etmek için her şeyi yapmaya istekli bir babanın iradesini yok edemezsiniz, çevrelerindeki dünyaya rağmen
Neredeyse yok etmek üzereler. Çin devlet başkanı ise Wuhan sokaklarında dolaştı.
İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.