Translation of "Widerspruch" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Widerspruch" in a sentence and their turkish translations:

Das ist ein Widerspruch.

O bir çelişki.

Tom kann Widerspruch nicht ertragen.

- Tom çelişkili olmaya katlanamaz.
- Tom kendisine karşı gelinmesine tahammül edemiyor.
- Tom'un kendisiyle ters düşülmesine tahammülü yok.

Zu Individualisten. In uns gibt es einen Widerspruch.

Bireyci olduk çünkü içimizde bir çelişki var.

Gibt es hier keinen kleinen Widerspruch zum Slogan?

Burada slogan ile birazcık çelişme yok mu sanki?

Unsere Interessen stehen im Widerspruch zu den ihren.

Bizim çıkarlarımız onlarınki ile çatışıyor.

Der Ausdruck 'ehrlicher Politiker' ist ein Widerspruch in sich.

"Dürüst politikacı" ifadesi bir çelişkidir.

Um diesen Widerspruch zu überwinden und den Egoismus durch Zusammenarbeit in die Schranken zu weisen,

Ve bu çelişkiyi aşıp dayanışmayı bencilliğin üzerine çıkarmanın