Examples of using "Widerspruch" in a sentence and their turkish translations:
O bir çelişki.
- Tom çelişkili olmaya katlanamaz.
- Tom kendisine karşı gelinmesine tahammül edemiyor.
- Tom'un kendisiyle ters düşülmesine tahammülü yok.
Bireyci olduk çünkü içimizde bir çelişki var.
Burada slogan ile birazcık çelişme yok mu sanki?
Bizim çıkarlarımız onlarınki ile çatışıyor.
"Dürüst politikacı" ifadesi bir çelişkidir.
Ve bu çelişkiyi aşıp dayanışmayı bencilliğin üzerine çıkarmanın