Examples of using "Ausdruck" in a sentence and their turkish translations:
O ifadeyi seviyorum.
Ağlamak bir keder ifadesidir.
Bu ifadeyle ne demek istiyorsun?
Ağlamak, acı belirtisidir.
Memnuniyetsizliğini ifade etti.
Bu terim yaygın olarak kullanılmamaktadır.
Bu ifadeyi çok nadiren kullanıyorum.
Bir metafor resimsel bir ifadedir.
İfadeye sözlüğünüzden bakın.
Ben ifadeye sözlükte bakacağım.
Fransızca benzer bir ifadeye sahip mi?
Korkarım bu ifadeye aşina değilim.
Yüzü inatçı bir ifade aldı.
Hepimize teşekkür etti.
Doğrusu, işkolik terimi için bu jenerasyona teşekkür edebiliriz.
Bir şekilde karakterini tam anlamıyla ifade ediyor gibiydiler
"Dürüst politikacı" ifadesi bir çelişkidir.
Tango, yatay arzuların dikey anlatımıdır.
O bana tutkulu bir yalvarma ifadesiyle baktı.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
"Bu gerçekten doğal bir ifade midir?" "Bay Google'a soralım."
Daha doğrusu kanunların belirli bir siyasi dönemin donmuş ifadesi olduğu söylenince alınıyorlar.
Tom, Mary'nin sınıfta horladığını duyduğunu sandığını söyledi.
Müzik tek başına duygularına ses vermek için yeterli değildi. Güçlü bir koro gerekiyordu!
Onun gözündeki bakışına göre onun şaka yollu konuştuğunu söyleyebilirdim.
"Burjuva" terimi hem orta hem de üst sınıflara bir hakaret olarak kullanılabilir.
Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın.
Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı, Çin hükumetinin Romanya ile ekonomik işbirliğini genişletme niyetini dile getirdi.
Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.