Translation of "Vorgesehen" in Turkish

Das war nicht vorgesehen!

Bu öngörülür değildi!

Wie es eigentlich vorgesehen war.

istendiği gibi çalışıp çalışmadığı.

Das war so nicht vorgesehen.

Planın bir parçası değildi.

Es war vorgesehen, dass Tom mir behilflich ist.

Tom'un bana yardım etmesi gerekiyordu.

Alle Sitzplätze in diesem Zug sind für Nichtraucher vorgesehen.

Bu trendeki bütün koltuklar sigara içmeyenler için tasarlanmıştır.

Die Ankunft des Flugzeugs in Honululu ist für morgen früh vorgesehen.

Uçağın yarın sabah Honolulu'ya varması planlanıyor.

- Die Dinge sind nicht so gelaufen wie vorgesehen.
- Die Dinge haben sich nicht so entwickelt wie geplant.

İşler planlandığı gibi gitmedi.