Examples of using "Versetzen" in a sentence and their turkish translations:
Zihninizi 16. yüzyıla götürün,
Bu taşı taşımama yardım et.
Kendini benim yerime koymaya çalış.
Nancy masayı kendisi hareket ettiremedi.
Kendini onun yerine koymaya çalış.
Kendini onun yerine koymaya çalış.
Oradaki ofisimizde çalışmak için seni Boston'a göndereceğiz.
İnanç dağları taşıyabilir.
Tom büyükbabasının ona verdiği saati rehin vermek zorunda kalmıştı.
Kendini onun yerine koymaya ve onun ne yaşadığını anlamaya çalış.
Kendini benim yerime koy.