Examples of using "Schatten" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir gölge.
Gölgede duruyorum.
Tom gölgede oturdu.
Arabayı gölgede park et.
Eski bir ağaç gölge sağlar.
Tom gölgelerde saklanıyordu.
Aynı zamanda gölgeler birbirini tutmuyor
Bahçe hâlâ gölgede.
Gidelim ve gölgede oturalım.
Dağ sıçanı onun gölgesini görecek mi?
Sopanın gölgesi görünüyor.
O kendi gölgesinden korkuyor.
Onlar kestane ağaçlarının gölgesinde oturuyorlar.
Bir ağacın gölgesinde dinlendim.
Güneşten dolayı oluşan gölgeyi görüyor musunuz?
Ağacın gölgesi çimlere vuruyor.
O kendi gölgesinden korkar.
Ağacın gölgesinde hava serindi.
O büyük ağacın gölgesinde oturdular.
Tom kendi gölgesinden korkuyor.
Kendi gölgesinden korktu.
Bir ağacın gölgesinde oturdular.
Çocuk yetişkinleri utandırır.
Tamam, bunu bırakıp bir gölge bulalım.
ve hayatta kalmaya odaklı bir dünya. DÜNYA'DA GECE
Kız kendi gölgesinden korkuyordu.
O kendi gölgesinden bile korkuyor.
Ben bu ağaç gölgesini satmayacağım.
- O, kendi gölgesinden başka bir şey değildi.
- Eski hâlinden eser kalmamıştı.
- İyice çaptan düşmüştü.
- Eski halinin yerinde yeller esiyordu.
Gölgenizden bile korkuyorsunuz.
Kimse kendi gölgesinde dinlenemez.
Onu, gerçekte olduğu şeyden, üzgün bir gölgeye indirgiyoruz.
Gölgelerden çıkıp aydınlığa dönmeleri için.
Sesim gölge gibi şehirde yerde kalıyor.
Ya da şu büyük kayalıkların altında kendimize gölge bir yer arayabilir
Filler gündüzleri vakitlerinin çoğunu gölgede beslenerek geçirir.
İyi de eder. Karanlıkta nelerin gezindiği hiç belli olmaz.
Yaşlı bir adam ağacın gölgesinde dinleniyordu.
Karanlığı boşa çıkaran ışık da gölgeler yaratır.
Bu onları serin tutacaktır. Hem gölgedeler hem de çamurda.
Bu durumda bütün gölgelerin aynı yönde olması gerekiyordu
Bugün hava çok sıcak; gölgede 45 ° C.
Onun eski halinden eser kalmamış.
Yönünü güneşe dön ki gölgen arkana düşsün.
Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.
Yapmak istediğimiz şey gölgelik bir yer bulup onları güneşten saklamak.
Bir ağacın gölgesine oturup kitabı okudu.
Christine tüm gün gölgede kaldı, çünkü güneş yanığı olmak istemiyordu.
Bu gelişme aynı zamanda kimya sanayi üzerinde de gittikçe daha büyük bir gölge düşürüyor.
Tom bir ağacın gölgesinde oturdu, çocuklarının oynamasını izledi.
Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.
Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.
110 metreden fazla boyuyla önceki tüm Amerikan roketlerini cüceleştirdi.
Bir Anadolu köyünde yazın söğüt gölgesinin altında uyumak ne kadar huzur vericidir.
Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
Bazen, Dünya güneşin etrafında dönerken o, güneşle ay arasına gelir. Bu olduğu zaman dünya ay karşısında karanlık bir gölge atar. Bu, bir ay tutulması ya da bir ay tutulması olarak bilinir.