Examples of using "Reichlich" in a sentence and their turkish translations:
Tom bol yiyecek getirdi.
Bolca yemek var.
Tom'un çok zamanı var.
Mary çok makyaj yapıyor.
- Ağaç meyvece verimlidir.
- Ağaç meyve bakımından verimlidir.
Değerli çok az zamanımız var.
Çok uykulu hissediyorsun, değil mi?
Çok yiyecek var.
Tom Mary'ye yiyecek çok şey verdi.
Çatı katında geniş bir oda var.
Evsiz bir adama yirmi dolar verdim.
Tom Mary'ye çok para verdi.
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
Çok fazla zamanımız var.
Endişelenme. Bolca suyumuz ve yiyeceğimiz var.
Asyalılar çok pirinç yerler.
- Hala yeterince zamanımız var.
- Hala bol zamanımız var.
O, çok miktarda un ve yağ satın aldı.
Bir sürü ekmeğimiz var ve tereyağına gelince gereğinden fazlasına sahibiz.
Çok fazla yiyeceğimiz var.
Birkaç gündür yağmur yağmamasına rağmen ayaklarımızı bastığımız yerler hâlâ çok ıslaktı.
Dedem ve ninem yavru kediye her gün bolca süt verdi ve kedi kısa sürede büyüyüp semirdi.
Tom'un acele etmesine gerek yoktu. Onun bol zamanı vardı.