Translation of "Trägt" in Turkish

0.082 sec.

Examples of using "Trägt" in a sentence and their turkish translations:

- Sie trägt hohe Schuhe.
- Sie trägt hohe Absätze.
- Sie trägt Stöckelschuhe.

O yüksek topuklu giyiyor.

- Tom trägt kurze Lederhosen.
- Tom trägt Ledershorts.

Tom deri şort giyiyor.

- Sie trägt Perücke.
- Sie trägt eine Perücke.

O bir peruk takar.

- Tom trägt nur Markenklamotten.
- Tom trägt nur Markenkleidung.

Tom sadece markalı kıyafetler giyer.

Tom trägt Freizeitkleidung.

Tom gündelik elbiselerinin içinde.

Tom trägt blau.

Tom mavi giyiyor.

Tom trägt Seidenkrawatten.

Tom ipek kravatlar takıyor.

Tom trägt Mary.

Tom, Mary'yi taşıyor.

Sie trägt Ohrringe.

O, kulaklarına küpe takar.

Tom trägt Perücke.

Tom bir peruk takıyor.

Trägt Tom Stiefel?

Tom bot giyer mi?

- Er trägt nie eine Krawatte.
- Er trägt nie Krawatte.

O asla kravat takmaz.

- Maria trägt einen Silberring.
- Maria trägt einen silbernen Ring.

Mary gümüş yüzük takıyor.

- Tom trägt ein neues Paar Schuhe.
- Tom trägt neue Schuhe.

Tom yeni bir çift ayakkabı giyiyor.

Trägt tatsächlich dieses Virus

bu virüsü taşır aslında

Eine Krankenschwester trägt Weiß.

Bir hemşire beyaz giyer.

Er trägt dicke Brillengläser.

O, kalın gözlük takar.

Tom trägt nie Rot.

Tom asla kırmızı giymez.

Sie trägt wunderschöne Kleider.

O, güzel giysiler giyer.

Er trägt einen Schlafanzug.

O pijama giyer.

Tom trägt eine Augenklappe.

Tom bir göz bandı takıyor.

Maria trägt eine Wassermelone.

Mary bir karpuz taşıyor.

Er trägt eine Brille.

O gözlük takar.

Tom trägt einen Sombrero.

Tom bir sombrero giyiyor.

Tom trägt einen Hut.

Tom bir şapka giyiyor.

Tom trägt einen Geburtstagshut.

Tom bir doğum günü şapkası takıyor.

Tom trägt einen Trockenanzug.

Tom su geçirmez elbise giyiyor.

Mary trägt einen Nassanzug.

Mary bir dalış giysisi giyiyor.

Er trägt eine Augenklappe.

O bir göz bandı takar.

Sie trägt eine Augenklappe.

O bir göz bandı giyer.

Tom trägt seine Jacke.

Tom ceketini giyiyor.

Tom trägt keinen Gürtel.

Tom bir kemer takmıyor.

Dieses Kind trägt Shorts.

Bu çocuk şort giyiyor.

Er trägt keinen Hut.

O bir şapka giymiyor.

Er trägt eine Designerbrille.

O, tasarımcı gözlük takar.

Maria trägt keinen Büstenhalter.

Mary sütyen giymiyor.

Tom trägt lange Unterhosen.

Tom paçalı don giyiyor.

Maria trägt reichlich Schminke.

Mary çok makyaj yapıyor.

Mary trägt provozierende Kleidung.

Mary kışkırtıcı giysiler giyiyor.

Tom trägt ein Hörgerät.

Tom bir işitme cihazı takıyor.

Sie trägt immer Schwarz.

Her zaman siyah giyer.

Er trägt einen Kilt.

- O bir kilt giyiyor.
- O bir İskoç eteği giyiyor.

Sie trägt lange Röcke.

Uzun etek giyiyor.

Tom trägt heute Schwarz.

Tom bugün siyah giyinmiş.

Tom trägt einen Bart.

Tom'un sakalı var.

Sie trägt falsche Wimpern.

Onun takma kirpikleri var.

Tom trägt stets Schwarz.

- Tom hep siyah giyer.
- Tom her zaman siyah elbiseler giyer.

Tom trägt selten Krawatte.

Tom nadiren kravat takar.

Tom trägt keine Brille.

Tom gözlük takmaz.

Tom trägt eine Brille.

Tom gözlük takıyor.

Tom trägt einen Smoking.

Tom smokin giyiyor.

Maria trägt eine Armprothese.

Mary'nin protez bir kolu var.

Tom trägt jetzt Perücke.

Tom şimdi bir peruk takıyor.

Tom trägt keine Anzüge.

Tom takım elbise giymez.

Sie trägt einen Gürtel.

O bir korse giyiyor.

Tom trägt einen Harvardpullover.

Tom bir Harvard geniş tişörtü giyiyor.

Tom trägt seine Fußballsachen.

Tom futbol formasını giyiyor.

Tom trägt keinen Ehering.

Tom bir alyans takmaz.

Tom trägt keine Handschuhe.

Tom eldiven giymiyor.

Tom trägt ein Namensschild.

Tom bir isimlik takıyor.

Tom trägt neue Schuhe.

Tom yeni ayakkabı giyiyor.

Sie trägt gerne Miniröcke.

O, mini etekleri seviyor.

Tom trägt nie Pink.

Tom asla pembe giymez.

Tom trägt Zeitungen aus.

Tom gazeteleri dağıtır.

Sie trägt nie grün.

O hiçbir zaman yeşil giymiyor.

Tom trägt eine Prothese.

Tom'un bir protez bacağı var.

Er trägt einen Kummerbund.

O frak kuşağı giyiyor.

Maria trägt selten Kleider.

Mary nadiren elbise giyer.

Wer trägt eine Sonnenbrille?

Kim güneş gözlüğü takıyor?

Tom trägt eine Hornbrille.

Tom boynuz çerçeveli gözlük takar.

Tom trägt weiße Socken.

Tom beyaz çorap giyiyor.

Mary trägt kein Makeup.

Mary makyaj yapmaz.

Tom trägt Johannes’ Schlafanzug.

Tom John'un pijamasını giyiyor.

Tom trägt Flip-Flops.

Tom parmak arası terlik giyiyor.

Tom trägt keinen Smoking.

Tom smokin giymiyor.

Tom trägt oft Sandalen.

Tom sık sık sandalet giyer.

Maria trägt nie Ohrringe.

Mary hiçbir zaman küpe takmaz.

Wenn deine Schwester es trägt, öffnet es sich, wie es trägt

abla çocuk giysin giydikçe açılır zaten

- Warum trägt dein Hund keinen Maulkorb?
- Warum trägt Ihr Hund keinen Maulkorb?

Köpeğin neden bir ağızlık takmıyor?

- Tom trägt zur Arbeit einen Schlips.
- Tom trägt zur Arbeit eine Krawatte.

Tom iş için kravat takar.

Hiromi trägt ein neues Kleid.

Hiromi yeni bir elbise giyiyor.

Der Baum trägt reichlich Früchte.

- Ağaç meyvece verimlidir.
- Ağaç meyve bakımından verimlidir.

Er trägt sein Haar lang.

Onun uzun saçı var.

Er trägt immer blaue Hemden.

O her zaman mavi gömlek giyer.

Sie trägt ein blaues Kleid.

O, mavi bir elbise giyiyor.

Sie trägt einen teuren Ring.

O, değerli bir yüzük takıyor.

Sie trägt einen schönen Hut.

O güzel bir şapka takıyor.

Der Polizist trägt eine Gasmaske.

Polis bir gaz maskesi takıyor.

Er trägt einen neuen Mantel.

O yeni bir ceket giyiyor.

Sie trägt gerne dunkle Farben.

Koyu renk giymeyi sever.

Tom trägt ein Batik-Shirt.

Tom batik bir gömlek giyiyor.

Sie trägt immer modische Kleidung.

O her zaman moda kıyafetler giyer.

Tom trägt eine goldene Armbanduhr.

Tom altından yapılmış bir kol saati takıyor.