Examples of using "Früchte" in a sentence and their turkish translations:
Meyve yiyorum.
Meyve ye!
- Meyveler çiçeklerden meydana gelir.
- Meyveler çiçeklerden teşekkül eder.
- Ağaç meyvece verimlidir.
- Ağaç meyve bakımından verimlidir.
Bu ağaç tatsız meyveler taşıyor.
Elma en iyi meyvedir.
Bu ağaç hiç meyve vermez.
Artık çalışmalar meyve de veriyordu
O, meyveden başka bir şey yemez.
- Çabanız mutlaka sonuç verecek.
- Çabanız mutlaka meyvesini verecek.
Çok sık meyve yemem.
Ben meyve yerim.
Çabalarınız bir gün meyvesini verecektir.
- Biraz meyve almaz mısın?
- Biraz meyve istemez misiniz?
Bu ağaç birçok iyi meyve verir.
Yemeden önce meyveyi yıkamalısın.
bir çok ağaç meyve ve çiçek görebiliriz
Şevkle çalıştıktan sonra meyve ve suyla canlandık.
İyi bir ağaç, kötü meyveler veremez.
Yemeden önce meyveleri yıkaman gerekir.
Her ağaç yılda sadece birkaç gün meyve verir.
Bu ayı, bol miktarda fıstık ve meyve tüketiyor olmalı
Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.
Çilekler normalde ilkbaharda yenen küçük, kırmızı meyvelerdir.
Meyveyi ağaçtan sallayan onu toplamalı.
- Kaliforniya, meyvesi ile ünlüdür.
- Kaliforniya, meyvesiyle ünlüdür.
Meyveden başka bir şey yemez.
Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.
Meyve yemek için hâlâ çok ekşi.
Çabalarınız bir gün meyve verecek.
Tom 5 dolara elma ve 3.50 dolara armut satmaktadır. Toplam 1415 dolara 370 meyve satılmışsa kaç tane elma satıldı?
Meyveden hoşlanıyor gibi görünüyorsun.
Meyveler ve sebzeler sağlığınız için iyidir, fakat nedenini bilmiyoruz.