Examples of using "Rauszugehen" in a sentence and their turkish translations:
Sağnak yağmura rağmen, o dışarı çıkmaya karar verdi.
Evde kalmak dışarı çıkmaktan daha iyidir.
Sana çıkmanı emrettim.
Ben dünü dışarı çıkma yerine kitap okuyarak geçirdim.
Bu havada dışarıya gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Bu sabahtan beri şiddetle yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum.
Dışarı çıkasım yok.
Yani, ben şunu yapıyorum, çok erken bir saatte uyanıp yürümeye,