Examples of using "Hause" in a sentence and their turkish translations:
- Evde kalın.
- Evde kal.
- Eve gitmelisin.
- Eve gitmek zorundasın.
Eve dön.
Şimdi eve git.
- Evindesin.
- Evinizdesiniz.
Eve gidiyorum.
Eve koştum.
döndüler
Hadi eve gidelim.
Eve hoş geldin.
Eve git.
Evimize hoş geldiniz.
Eve acele et.
Tom'u eve götür.
- Evde kimse yoktu.
- Kimse evde değildi.
Evde kaldım.
Tom evde kaldı.
- Eve gitmeliyim.
- Eve gitmem gerekiyor.
Evde kalacak mısın?
Tom eve geldi.
O eve gitti.
Annen evde mi?
Tom eve döndü.
Ben arabayla seni eve götürüyorum.
- Eve gitmelisin.
- Eve gitmelisiniz.
Neden evdesin?
Eve gidiyorum.
Lütfen eve geri gel.
Altıdan önce eve gel.
Eve gidelim.
Altıdan önce eve gelmelisin.
Kocan evde mi?
Niçin evdesin?
Şu anda eve geliyorsunuz.
O yorgun argın eve geldi.
Tom eve gitti mi?
Tom zaten evde.
Ben bugün evde kalacağım.
Evde, Macarca konuşuruz.
Eve gitmem gerekiyordu.
Bugün evdeyim.
Biz Tom'u eve götürdük.
Bir çok insan evinde
Yardımseverlik evde başlar.
Eve giden yolu bulabilir misin?
Hepiniz evde misiniz?
- Evde misin?
- Evde misiniz?
Eve gidiyorum.
Evde kimse var mı?
O evde mi?
Evdeyiz.
- O, eve gitti.
- Eve gitti.
Eve geliyorum.
Laurie evde mi?
Tom eve gitmeli.
- Ben evdeyim.
- Evdeyim.
Eve ulaşmalıyım.
O evde.
Onlar evde.
Tom evde.
- Eve gidiyor musun?
- Eve mi gidiyorsun?
- Eve mi gidiyorsunuz?
Tom eve vardı.
Evde yemek yeriz.
Kahvaltıyı evde mi yapacaksın?
Tom evde mi?
Beni eve götür.
Eve gidiyoruz.
Romalılar, evinize gidin!
Eğitim evde başlar.
Evde işler nasıl?
Tom arabayla eve götürdü.
Evde kimse yok.
Tom evdeydi.
O, eve gidiyor.
- Tom evde çalışıyor.
- Tom evde çalışır.
Tom eve gidiyor mu?
Onlar evdeler.
O evdedir.
Onlar eve geldi.
Tom eve koştu.