Examples of using "Lebend" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kimse canlı kaçmadı.
Biz onu canlı bulduk.
Onlar bir aslanı canlı yakaladı.
Hiç kimse buradan canlı çıkmıyor.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan beni dinle.
Bu adadan canlı çıkamayacağız.
Mary, Tom'u canlı gören son kişiydi.
Biz buradan canlı çıkmak için bir yol bulmak zorundayız.
Seni tekrar canlı görmeyeceğimi düşünüyordum.
Tom'u tekrar hayatta göreceğimi hiç düşünmedim.
Seni tekrar canlı göreceğimi hiç düşünmedim.
Bir bebek çöken binanın yıkıntıları arasından sağ çıkarıldı.
Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.