Translation of "Hör" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Hör" in a sentence and their turkish translations:

- Hör mal!
- Hör zu!

Dinle!

- Hör auf damit!
- Hör auf!

Kes şunu!

- Hör auf damit!
- Hör auf.

Kes şunu!

Hör zu!

Dinleyin!

Hör auf!

Dur!

Hör zu.

Beni dinle.

- Hör auf herumzualbern.
- Hör auf zum Herumalbern.

Etrafta şaka yapmayın.

Wenn ich sage „Hör auf!“, hör auf!

Onu bırak dedim!

- Lass das!
- Hör auf damit!
- Hör mal auf!
- Hör mal auf damit!

Kes şunu!

Hör auf zu reden und hör mir zu.

Konuşmayı bırakın ve beni dinleyin.

Hör mich an!

Beni dinle!

Hör auf Tom!

Tom'u dinle.

Hör auf herzumzublödeln.

Oyalanmayı bırak.

Hör auf, überzureagieren.

Aşırı tepki göstermeyi bırak.

Hör nicht auf.

Durma.

Hör genau zu!

Yakından dinleyin.

Hör auf herumzualbern.

Dalga geçmeyin.

Hör auf damit.

Geç bunları.

He, hör zu!

Hey, dinle!

Okay, hör zu.

Tamam, dinleyin.

Hör mir zu!

Benimle ilgilen.

Hör auf, Tom.

Kes artık, Tom.

Hör mir zu.

Beni dinle.

- Hör zu!
- Höre!

Burada dinle!

- Hör auf, mich anzulügen!
- Hör auf, mich zu belügen!

Bana yalan söylemeyi bırak.

- Hör auf, damit herumzuspielen.
- Hör auf mit dem Quatsch.

- Boş boş durma.
- Boş boş durmayın.

- Hör auf darüber nachzudenken.
- Hör auf daran zu denken.

O konuda düşünmeyi kes.

- Halt die Klappe und hör zu!
- Sei ruhig und hör zu!
- Sei still und hör zu!
- Halt den Mund und hör zu!

Kapa çeneni de dinle!

- Hör auf, mich auszubessern!
- Hör auf, mich ständig zu verbessern!

Beni doğrulamayı bırak.

„Hör auf, mir alles nachzusagen!“ – „Hör auf, mir alles nachzusagen!“

"Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes!" "Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes!"

- Lass das!
- Hör auf!

Kes şunu!

Hör auf zu murren.

Homurdanmayı bırak.

Hör bitte damit auf.

Lütfen bana bir mola ver.

Hör auf zu rauchen.

Sigarayı içmeyi bırak.

Hör mir genau zu.

Lütfen söylediğimi dikkatlice dinle.

Hör mir gut zu.

Beni iyi dinle.

Hör auf, mir nachzulaufen.

Beni izlemeyi bırak.

Hör auf zu lesen.

- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.

Hör auf zu schreien.

Bağırmayı bırak.

Hör auf zu starren.

Bakmayı kes.

Bitte hör aufmerksam zu.

Lütfen çok dikkatli dinle.

Hör auf zu weinen!

- Ağlamayı bırak.
- Ağlamayı kes.

Hör auf zu quasseln.

Gevezelik etmeyin!!

Hör auf zu lachen!

Gülmeyi kes!

Hör auf deine Mutter.

Anneni dinle.

Hör auf zu träumen.

Hayal kurmaktan vazgeç.

Hör auf zu wimmern.

Sızlanmayı bırak.

Hör auf zu blödeln!

- Etrafta oyalanmayı bırak!
- Kendini oyalamayı bırak.

Hör auf, Tom schlechtzumachen!

Tom'u kötülemeyi bırak.

Tom, hör auf, okay?

Tom, kes şunu, tamam mı?

Hör auf zu schnüffeln.

Burnunu çekmeyi bırak.

Hör auf meinen Rat!

Tavsiyemi dinle!

Hör nicht auf Tom.

Tom'u dinleme.

Hör auf, dumm rumzumachen.

Aptal olmayı kes.

Hör auf damit, Tom!

Onu yapmayı kes, Tom.

Hör mir zu, Tom!

Beni dinle, Tom.

Hör mir zu, okay?

Beni dinle, tamam mı?

Hör auf zu saufen!

İçmeyi bırak artık.

Hör auf zu singen.

Şarkı söylemeyi bırak.

Hör auf zu rufen.

Bağırmaktan vazgeç.

Hör auf mich anzuschauen.

Bana bakmaktan vazgeç.

Hör auf, dich einzumischen!

Müdahale etmeyi bırak.

Hey, hör mir zu.

Hey, beni dinle.

Hör auf zu glotzen.

Aval aval bakmayı bırak.

Okay, hör mir zu.

Tamam, beni dinle.

Hör auf, uns nachzuspionieren!

Bizi gözetlemeyi bırakın.

Hör auf zu summen.

Mırıldanmayı kes.

Hör auf zu rennen!

Koşmayı bırak.

- Es tut so weh. Hör auf!
- Das tut mir weh, hör auf!

Çok eziyetli. Onu durdurun!

- Hör auf, mich anzubaggern!
- Hör auf, mich anzumachen!
- Mach mich nicht an!

Benimle flört etmeyi kes.

Jetzt hör auf zu weinen.

Şimdi ağlamayı bırak.

Hör nicht auf diesen Mann.

O adamı dinlemeyin.

Sei still und hör zu!

Kapa çeneni de dinle!

Hör auf, dich zu beschweren!

- Şikayet etmeyi kes!
- Mızmızlanmayı kes!

Hör nicht auf zu spielen.

Oynamayı bırakma.

Hör auf, mich zu quälen!

Başımın etini yemeyi bırak.

Hör auf, dir etwas vorzumachen!

Kendini avutmayı bırak.

Hör bitte auf zu reden!

Lütfen konuşmayın.

Hör auf, grausam zu sein!

Acımasız olmaktan vazgeç.

Schweig still und hör zu!

Sadece çeneni kapa ve dinle!

Hör auf! Du kitzelst mich!

Dur! Beni gıdıklıyorsun!

Hör auf! Du beleidigst sie!

Dur! Ona zarar veriyorsunuz!

Hör auf, dich zu wehren!

- Karşı koymaktan vazgeç!
- Direnmeyi bırak!

Hör auf mich zu belästigen!

Beni rahatsız etmeyi bırak.

Hör auf, dich zu entschuldigen.

Özür dilemeyi kes.

Hör auf, vom Thema abzulenken!

Konuyu değiştirmeyi bırak.

Tom, hör endlich auf damit!

Tom, bunu durduracak mısın?

Hör auf deinen Vater, Tom.

Babanı dinle, Tom.