Translation of "Hört" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Hört" in a sentence and their turkish translations:

- Hört mich an!
- Hört mir zu!

Beni dinleyin!

- Sie hört ihm zu.
- Sie hört auf ihn.

- O onu dinler.
- O onu dinliyor.

- Niemand hört mir zu.
- Keiner hört mir zu.

Hiç kimse beni dinlemiyor.

- Niemand hört dir zu.
- Keiner hört dir zu.

Hiç kimse seni dinlemiyor.

- Er hört nicht zu.
- Sie hört nicht zu.

O dinlemiyor.

Tom hört Musik.

Tom müzik dinliyor.

Laurie hört Musik.

Laurie müzik dinliyor.

Tom hört zu.

Tom dinliyor.

Hört bitte zu!

- Lütfen dinle.
- Lütfen dinleyin.
- Lütfen dinleyiniz.

Niemand hört zu.

Hiç kimse dinlemiyor.

Tom hört Radio.

Tom radyo dinliyor.

Jeder hört dich.

Herkes seni dinliyor.

Millie hört Musik.

Millie müzik dinliyor.

Hört irgendjemand zu?

Herhangi biri dinliyor mu?

Tom hört Jazz.

Tom jazz dinler.

Wer hört auf?

Kim bırakıyor?

Tom hört iPod.

Tom, iPod'unu dinliyor.

Er hört Musik.

O müzik dinliyor.

Feind hört mit!

Düşman gizlice dinliyor!

- Pass auf!
- Sei vorsichtig!
- Vorsicht!
- Vorsichtig!
- Achtung!
- Hört, hört!

Dinle! dinle!

- Sie hört auf Vater und Mutter.
- Er hört auf Vater und Mutter.
- Er hört auf seine Eltern.
- Sie hört auf ihre Eltern.

- O ailesine itaatkâr.
- O, anne babasının sözünü dinler.
- O, anne babasına sadıktır.
- O ailesine sadıktır.
- O ebeveynlerine sadıktır.
- O ailesine itaatkârdır.
- O ebeveynlerine itaatkardır.
- O, anne babasına itaatkardır.

- Das hört sich merkwürdig an.
- Das hört sich komisch an.

O tuhaf görünüyor.

- Sie hört das neue Lied.
- Sie hört ein neues Lied.

Yeni şarkıyı dinliyor.

Hört jemand meine Stimme?

sesimi duyan var mı?

Sie hört gerne Musik.

O, müzik dinlemeyi sever.

Was hört Tom gerade?

Tom ne dinliyor?

Bitte, hört mir zu!

Lütfen, beni dinle!

Hört auf zu meckern.

Sızlanmayı bırak.

Tom hört gerne Podcasts.

- Tom podcast dinlemekten hoşlanıyor.
- Tom internete kopyalanan yayınları dinlemeyi sever.

Welche Musikrichtung hört Tom?

Tom ne tür müzik dinler?

Er hört nicht zu.

- O dinlemiyor.
- O dinlemez.

Tom hört nicht gut.

Tom'un işitme güçlüğü var.

Wer hört Tom zu?

Tom'u kim dinler?

Niemand hört auf Tom.

Kimse Tom'u dinlemiyor.

Hört sehr genau zu!

Çok dikkatli dinleyin.

Ich sagte, hört auf!

Onu durdur dedim!

Keiner hört mir zu.

Hiç kimse beni dinlemiyor.

Wer hört ihr zu?

Onu kim dinler?

Bitte hört jetzt zu!

Şimdi lütfen dinleyin.

Tom hört nicht zu.

Tom dinlemez.

Tom hört nicht auf.

Tom durmuyor.

Tom hört nie zu.

Tom asla dinlemez.

Tom hört nie auf.

Tom asla durmaz.

Hört denn keiner zu?

Herhangi biri dinlemiyor mu?

Er hört gerade Radio.

O, radyo dinliyor.

Sie hört nicht zu.

- O dinlemiyor.
- O dinlemez.

Tom hört auf Maria.

Tom, Mary'yi dinliyor.

Hört mal alle her!

Hey millet, kulak verin!

Man hört dich leicht.

Sizi duymak kolay.

Susan hört gerne Musik.

Susan müzik dinlemekten hoşlanır.

Aimée hört gerade Musik.

Aimee şimdi müzik dinliyor.

Er hört gerne Radio.

O, radyo dinlemeyi sever.

Sie hört ihm zu.

O onu dinliyor.

Hört ihr die Nachrichten?

Haberleri dinler misiniz?

Tom hört auf mich.

Tom beni dinler.

Tom hört gerade Nachrichten.

Tom haber dinliyor.

Warum hört Tom auf?

Tom neden istifa ediyor?

Tom hört gerne Musik.

Tom müzik dinlemeyi seviyor.

- Tom hört während des Frühstücks Radio.
- Tom hört beim Frühstück Radio.

Tom kahvaltı yaparken radyo dinler.

- Er hört dem Lehrer nie zu.
- Er hört der Lehrerin nie zu.

O, öğretmene hiç kulak vermez.

- Sie hört dem Lehrer nie zu.
- Sie hört der Lehrerin nie zu.

O, öğretmeni hiç dinlemez.

- Er hört nicht auf seine Eltern.
- Er hört seinen Eltern nicht zu.

O ebeveynlerini dinlemez.

Unser Engagement hört nicht auf.

adanmışlığımız devam edecek.

Sie hört klassische Musik gern.

Klasik müzik dinlemekten hoşlanır.

Tom hört nie auf Maria.

Tom, Mary'yi asla dinlemez.

Maria hört gerne Hip-Hop.

Mary, Hip-Hop müzik dinlemekten hoşlanır.

Tom hört mir nie zu.

Tom beni hiç dinlemez.

Das hört sich schön an.

O güzel görünüyor.

Wie hört sich Stille an?

Sessizlik nasıl görünüyor?

Das hört sich gut an!

O iyi görünüyor!

Sie hört nie auf mich.

O beni hiç dinlemez.

Er hört nie auf mich.

O beni asla dinlemez.

Maria hört gerne keltische Musik.

Mary Kelt müziğine düşkündür.

Tom hört fast nie Musik.

Tom neredeyse hiç müzik dinlemez.

Tom hört nicht auf Maria.

Tom, Mary'yi dinlemiyor.

Tom hört sich ängstlich an.

Tom korkmuş gibi geliyor.

Unsere Arbeit hört nie auf.

Bizim işimiz asla bitmez.

Tom hört sich verzweifelt an.

Tom umutsuz görünüyor.

Er hört einfach nicht zu.

O kesinlikle dinlemez.

Tom hört einfach nicht zu.

Tom kesinlikle dinlemiyor.

Tom hört gewöhnlich klassische Musik.

Tom genellikle klasik müzik dinler.

Tom hört nicht wirklich zu.

Tom gerçekten dinlemiyor.

Tom hört gerne klassische Musik.

Tom klasik müzik dinlemeyi sever.