Examples of using "Fingen" in a sentence and their turkish translations:
- İkisi de gülmeye başladı.
- İkisi de kahkaha atmaya başladı.
Dans etmeye başladılar.
Kasılmalar başladı.
Onlar bir aslanı canlı yakaladı.
Onlar bir ayıyı canlı yakaladılar.
Herkes tezahürat yapmaya başladı.
- Herkes gülmeye başladı.
- Herkes kahkaha atmaya başladı.
Onlar konuşmaya başladılar.
Kızlar gülmeye başladılar.
Birbirlerini öpmeye başladılar.
Biz öpüşmeye başladık.
Köpekler havlamaya başladı.
Tom'un gözleri parladı.
Bütün kilise çanları beraber çalmaya başladı.
Nehirde bir sürü balık yakaladılar.
İnsanlar silahlanmaya başladı.
Uzun ağaçlar güneşi kesiyordu.
Ve sonra herkes gülmeye başladı.
Ve sonra herkes şarkı söylemeye başladı.
Ve sonra herkes dans etmeye başladı.
Bazı insanlar sıçanları yakaladılar ve onları yediler.
Tom ve Mary konuşmaya başladı.
Onlar geçen yıl İngilizce çalışmaya başladı.
Her iki ülke barış görüşmelerine girdi.
Tom ve Mary aynı anda konuşmaya başladı.
Perde ateş aldı.
Her ikimiz de hemen hemen aynı anda gülümsemeye başladık.
Oturup yemeğe başladık.
ve bir süre sonra çarpışmaya başladılar
Onlar ateş etmeye başladı.
Üç tilki yakaladık.
ama en ufak baskıda yeniden kanamaya başlıyorlardı.
Sirenler çaldı.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
Mary odaya doğru yürüdüğünde Tom'un kaşı gözü oynadı.
20 öğrenciyle başladık. Şimdi 200'den fazla var.
Sonra bütün kızlar birbiri ardına ağlamaya başladılar.
Birkaç gün içinde ailenin diğer üyeleri de belirtileri göstermeye başladılar.
Kızlar, romanı okuduktan sonra gözyaşı döktüler.
Tom ve Mary ışık kapanır kapanmaz birbirlerini öpmeye başladılar.
Tom Mary'nin yanında oturdu ve onlar birbirleriyle konuşmaya başladı.
Taraftarlar, rakip takım sahaya çıkınca yuhalamaya başladı.
Orada bazı büyük balıklar yakaladık.
Tom ve Mary her ikisi de odaya girer girmez konuşmaya başladılar.
İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı.