Examples of using "Herauskommen" in a sentence and their turkish translations:
Sır yakında ortaya çıkacak.
Ve bunun sonucu ne olacak?
Tweety, Daffy Duck çıkacak diye
Bu mantar çıkmayı reddediyor.
Bu adam bu durumdan kurtulabilmek için
Yeni kitabı önümüzdeki ay çıkacak.
Buradan canlı çıkmak istiyorsan beni dinle.
aklın bir anda çıkıp gideceğini düşünürlerdi
Ölünün kırkının çıkması İslami bir gelenek değildir
Biz buradan canlı çıkmak için bir yol bulmak zorundayız.
O, şişeyi başaşağı çevirdi ve salladı fakat bal hâlâ akmıyordu.
Gerçeğin ortaya çıkacağı neredeyse kesin.
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.