Examples of using "Katastrophen" in a sentence and their turkish translations:
Kötümserler her fırsatta felaketler bulurken iyimserler afetlerde fırsatlar görürler.
büyük felaketleri önleme şansına sahip olabilir.
bu felaketleri gördükçe birazcık içimiz kararıyor
Kabine ordudan Okinawa'ya bir afet yardımı heyeti göndermesini istedi.